Seninle tanışana dek neyi kastettiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف ما كان يعنيه حتى التقيت بك |
Henry ile tanışana dek. Umut doluydu. | Open Subtitles | حتى التقيت (هنري) كان يشتعل حماسا |
Ta ki seninle tanışana dek. | Open Subtitles | حتى التقيت لك. |
Şu küçük izci Knut Straud ile tanışana dek gayet güzel gidiyordu. | Open Subtitles | لقد كانت جيده حتى قابلت "هذا الفتى "كنوت ستراود |
Ta ki General Hugh Shelton, 9/11 Müşterek Komutanlarından biri ile tanışana dek. | Open Subtitles | حتى قابلت الجنرال (هيو شيلتون) رئيس هيئة الأركان المشتركة في الـ11\9. |
Bana nazik davranan tek insandı... Seninle tanışana dek. | Open Subtitles | الوحيد الذي كان طيباً معي حتى قابلتك |
Bütün hayatım boyunca kaçtım... seninle tanışana dek. | Open Subtitles | ...هربت طوال حياتي حتى قابلتك |
Ta ki seninle tanışana dek. | Open Subtitles | حتى التقيت بك |