Her zaman da takıma çalıştım. O sadece tanıştığım biri. | Open Subtitles | لقد كنت دائماً مع الفريق هي مجرد شخص قابلته |
"Erin Serbest Kalsın" sitesinde birkaç ay önce tanıştığım biri. | Open Subtitles | شخص قابلته في موقع " إيرين الحرة " قبل أشهر |
Az önce tanıştığım biri. Çok tatlı biri. | Open Subtitles | إنه شخص قابلته للتو إنه شخص رائع |
Yeni tanıştığım biri. Buluşmak istiyormuş. | Open Subtitles | شخص ما قابلته مؤخراً إنه يدعوني الى شراب |
Berkeley'de tanıştığım biri. | Open Subtitles | (شخص ما قابلته في (بيركيلي |
Amerika'da tanıştığım biri sadece. | Open Subtitles | إنّه مجرد شخص قابلته في (أمريكا). |
- İş yerinde tanıştığım biri. | Open Subtitles | -إنه شخص قابلته في العمل |
tanıştığım biri var aslında. | Open Subtitles | هل تعرف ؟ ( هناك شخص قابلته . |