Birisiyle ilk defa tanıştığında ona her şeyini anlatır mısın? | Open Subtitles | عندما تقابل شخصا لأول مرة هل ستخبره بكل شئ عنك؟ |
Ve aniden insanlara yakından tanıştığında, sahip oldukları özü gördüğünde, artık jenerasyonlar hakkında konuşmayı kesiyorsunuz. | TED | وفجأة، عندما تقابل الناس بصفتهم أشخاصًا، في تلك النقطة التي يقفون عليها وحدهم، لن نتحدث عن الأجيال بعد الآن. |
Seni anlayan biriyle tanıştığında ne kadar garip olsa da hiçbir şeyin önemi kalmıyor değil mi? | Open Subtitles | أعتقد عندما تلتقي بشخص كهذا يؤثر بك يستميلك لا شيء آخر يهم بعدها |
Seninle tanıştığında sandık ki... Kendine geldiğini sandık. | Open Subtitles | أجل، عندما التقت بك اعتقدنا أنها لملمت شتات نفسها |
Marie-Thérèse Picasso ile tanıştığında 17 yaşındaydı. | Open Subtitles | لقد التقى بيكاسو بماري عندما كانت في السابعة عشر من عمرها |
Sanırım eski bir denizci ile tanıştığında başladı. | Open Subtitles | أعتقد أنّ المُشكلة بدأت عندما إلتقت بجندي بحريّة سابق. |
Kuzenimle tanıştığında daha iyi anlarsın. | Open Subtitles | هذه حقيقة ستقومين بتقديرها عندما تقابلين ابن عمي |
İlk tanıştığında çok çekici olabiliyor. Ne mal olduğunu bir süre sonra anlıyorsun. | Open Subtitles | قد يبدو ساحراً عندما تلتقين به أول مرة ويستغرقك الأمر فترة كي تدركي بأنه محتال |
Yöneticilerle tanıştığında, işe başlamadan onlara söylemek için... çok etkileyici bir şeyler bulmalısın. | Open Subtitles | عندما تقابل احدا من المخرجين عليك ان تكون مدخرا بعض الكلام المحبط لهم حتى يبتعدوا عن ملاحقتك |
Bir kızla tanıştığında makyajı yoksa bu kötüye işarettir derler. | Open Subtitles | أنها علامة سيئة عنما تقابل فتاة بلا تبرج. |
Şöyle bir teorim var, birisiyle yeni tanıştığında dürüst olman gereken zaman budur çünkü kaybedeceğin bir şey yoktur. | Open Subtitles | لدي نظرية أنه عندما تقابل أحد لأول مرة يكون هذا هو الوقت المناسب لتكون صادقاً تماماً لأنه لا يكون لديك ما تخسره |
Doğru kadınla tanıştığında her şey değişecek. | Open Subtitles | شكل شيء سيتغير في حياتك عندما تقابل الفتاه المناسبه |
Öyle biriyle tanıştığında, değer mi diye düşünüyorsun... her şeyi bir yana koymak, yaptıklarımızdan vazgeçmek? | Open Subtitles | , أن تقابل أحد مثلها . . ألا يجعلك هذا تفكر إن كان يساوي هذا |
Biriyle tanıştığında ilk gördüğün şey nedir? | Open Subtitles | ما هو أول شيء تراه عندما تلتقي بشخصاً ما؟ |
O adamla tanıştığında aklında bunun olmasını istemedim. | Open Subtitles | لقد مضى وقتاً طويلاً لا أريدك أن تفكر بذلك الأمر عندما تلتقي الشخص |
Elsa, John ile tanıştığında kuaför Sven ile birlikteydi. | Open Subtitles | عندما التقت "إلسا" بـ "جون"، كانت تواعد مصفف الشعر "سفِن" |
Seninle tanıştığında neden bahsetmedi ki? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرك حين التقت بك؟ |
Anladığıma göre, onunla tanıştığında yaralanmış. | Open Subtitles | من ما فهمته لقد أصيب في الفترة التي التقى فيها بها |
Onunla tanıştığında kral gibiydi. | Open Subtitles | لقد كان ملكاً عندما التقى بها. |
Hayatının babamla tanıştığında başladığını söyledi. | Open Subtitles | كانت تقول دوماً أن حياتها بدأت يوم إلتقت بوالدي. |
Ayrıca, kuzenimle tanıştığında bana minnettar olacaksın. | Open Subtitles | هذه حقيقة ستقومين بتقديرها عندما تقابلين ابن عمي |
İlk tanıştığında çok çekici olabiliyor. Ne mal olduğunu bir süre sonra anlıyorsun. | Open Subtitles | قد يبدو ساحراً عندما تلتقين به أول مرة ويستغرقك الأمر فترة كي تدركي بأنه محتال |
Tatlı üniversiteli Benicio'yla tanıştığında bir Harvard barında garsonmuş. | Open Subtitles | كانت تعمل نادلةً في حانة في هارفارد عندما قابلت طالب لطيف اسمه بينيسيو |
Ama bir zamanlar ona âşık olduğunu düşünürsek hâlâ onunla tanıştığında nasıl hissettiğini hatırlayan bir yanın olmalı. | Open Subtitles | الشعور بالمرارة لا يكفي لوصف حالتي. ولكن بفرض أنكما كنتما متحابين، فلا بد أنك لا تزال تذكر كيف كان شعورك حين قابلتها لأول مرة. |
Onunla tanıştığında senden daha genç olacak, henüz bir delikanlı... | Open Subtitles | إنه سيكون أصغر منكَ سناً مجرد فتى في سن المراهقة ، عندما تقابله |
Biliyorsunuz, Todd bir yıl 12 hafta bir gün önce, spor salonunda Jamie adlı güzel kızla tanıştığında benim yanımdaki odacıkta çalışıyordu. | Open Subtitles | تود" كان يعمل بحجيرة" عمل مجاوره لحجيرتي و منذ سنه و 12 أسبوع و يوم عندما قابل حسناء "تدعى "جيمي |
Ayrıca, geçen ay ailelerimiz tanıştığında, annem bodrumda amcan Roland'la mercimeği fırına veriyordu. | Open Subtitles | إضافة إلى أنه عندما اجتمعت عائلتانا الشهر الماضي إنتهى المطاف بأمي أن تضاجع عمك (رونالد) في القبو |