Tabii ki de, daha ayrıntılı bir tanı için bir onkoloğa görünmen gerekiyor. | Open Subtitles | بالطبع ستحتاج لتشخيص أكثر تفصيلا من إختصاصي أورام. |
Hepinizin çok iyi bildiği gibi, akıl sağlığı sistemimiz, herkese yardım etmek için donatılmamış ve yıkıcı düşünceleri olan herkes özel bir tanı için kritere uymaz. | TED | كما تعرفون جيدًا، نظام الرعاية الصحية العقلية ليس مجهزًا لمساعدة الجميع، وليس الجميع ممن لديهم أفكار مدمرة يتناسب مع المعايير لتشخيص محدد. |
Davranış acil tanı için kapatılmasını istiyor. | Open Subtitles | قسم السلوك يريدون إطفائها لتشخيص فوري |
Ayırıcı tanı için aptalca bir şey söyledi. | Open Subtitles | لقد أعطت رأياً غبياً في التشخيص التفريقي |
Hepsi ayırıcı tanı için aptalca şeyler söylüyorlar. | Open Subtitles | كلهم يعطون آراء غبية في التشخيص التفريقي |
Örneğin kanser, nefes analiziyle tanı için en çok araştırılan adaylar arasında. | TED | على سبيل المثال: أمراض السرطان من أكثر المرشحين بحثاً للتشخيص من خلال تحليل التنفُّس. |
tanı için canı yanmalıydı. Bu yüzden canını yakmak istedim. İki kez kazandım. | Open Subtitles | احتاجت إلى إيذائها للتشخيص و أردت أنا إيذاءها، مكسب لجميع |
- Pekala bak şimdi kesin tanı için edrofonyum testi yapman gerekiyor. | Open Subtitles | -حسناً، أنتِ في حاجةِ إلى القيامِ بفحصِ"إيدرُوفُونيُوم (عامِل مُضاد للكُولينستيراز) " لتشخيص العلّةِ |
O da tanı için yardımcı olmayı kabul etti. | Open Subtitles | وقد وافق أيضاً على المساعدة في التشخيص |
Her biri tanı için önemli kelimeler. | Open Subtitles | كل واحدة مفيدة للتشخيص |
Fakat tanı için yeterli büyüklükteler. | Open Subtitles | -لكنها تكفي للتشخيص |