"tanıdık bir yüz" - Translation from Turkish to Arabic

• وجه مألوف
• وجهاً مألوفاً

Konuşurken dinleyiciler arasında Tanıdık bir yüz gördüm.
وبينما كنت أتحدث، تعرفت على وجه مألوف بين الحضور.

Yabancı bir yerde Tanıdık bir yüz insanı rahat hissettirir.
إن وجه مألوف في مكان غريب يجعلك تشعرين وكأنك في البيت

İşte Tanıdık bir yüz. Sophia!
، و الآن ، هناك وجه مألوف صــوفيـــــــــــــــا

Balık,eğer Tanıdık bir yüz görmezse asla saklandığı yerden çıkmayacaktır.
ذلك الذكي لن يكشف لكم إصبعاً من يده مالم يرَ وجهاً مألوفاً

Davet edilmemiş olan Tanıdık bir yüz görüyorum.
أرى وجهاً مألوفاً لم أقم بدعوته

Ameliyat odasında Tanıdık bir yüz görmek hoş olur.
سيكون من الرائع أن يكون هناك وجه مألوف في غرفة العمليات

Asla yakın olamamış olsak bile Tanıdık bir yüz görmek hoş olurdu.
برغم أننا لم نكن مقربين فمن اللطيف رؤية وجه مألوف

Şimdi de geri döndü. Demek istediğiniz buysa Tanıdık bir yüz görmek istiyor olabilir.
والآن قد عادت أنا وجه مألوف بالنسبة لها

Tanıdık bir yüz görmeye hazır.
إنها راغبة في رؤية وجه مألوف.

- Güvenmem. Sadece Tanıdık bir yüz.
لا، إنه مجرد وجه مألوف

Sadece Tanıdık bir yüz görmek için uğradım.
لقد فكرت فقط في رؤية وجه مألوف...

Sırf Tanıdık bir yüz görmek için.
فقط لرؤية وجه مألوف.

Tanıdık bir yüz görmek ne güzel.
لمن الجيّد رؤية وجه مألوف

Tanıdık bir yüz görmek güzel.
يانغ من الجيد رؤية وجه مألوف

Tanıdık bir yüz görmek güzel.
مسرور لرؤية وجه مألوف.

Tanıdık bir yüz görmek güzel.
حسنا,من اللطيف رؤيه وجه مألوف

Tanıdık bir yüz iyi gelecektir.
تعرفين، وجه مألوف

Tanıdık bir yüz gördüğüme sevinmiştim.
كنت مسروراً لرؤيتي وجهاً مألوفاً

Sonra Tanıdık bir yüz gördü, kendi yüzü.
حينها رأى وجهاً مألوفاً لديه وجهه

Dashiell'in Tanıdık bir yüz görmesi onun hayrına olacaktır.
فقد يفيد (داشيل) أن يرى وجهاً مألوفاً.