"tanık sandalyesinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • منصة الشهود
        
    • منصة الشهادة
        
    • لايعني بأنه لايثبت
        
    • على منصّة الشهود هذا لايعني
        
    9:30'da eve varmıştım. Bunu ispatlayabilirim. Mahkemede tanık sandalyesinde ya da dışarıda, her yerde yemin edebilirim. Open Subtitles يمكننى أن أثبت ذلك و أقسم عليه ، داخل و خارج المحكمة ، على منصة الشهود ، فى أى مكان
    O tanık sandalyesinde durup, yüzüne bakarak seni hiç sevmediğimi söylemek... Open Subtitles الوقوف فى منصة الشهود ، أواجهك و أقول أننى لم أحبك قط
    Bundan bana ne? tanık sandalyesinde yalan söyledi. Open Subtitles يطارد ، يلاحق ، لقد كذبت بشأني على منصة الشهود
    İnsanları tanık sandalyesinde sorgulayan o heriflerin yanında yapamam. Open Subtitles ليس يرمقوك بنظرات فاحصة وأنت تقف على منصة الشهادة
    Ama Mark Fuhrman'ın ırkçı olması ve tanık sandalyesinde yalan söylemesi sanığın açık bir şekilde suçlu olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles نعم لكن، الحقيقة بشأن أن (مارك فورمان) عنصري وأنهُ كذب وهو على منصّة الشهود هذا لايعني بأنه لايثبت على المتّهم كونهُ مُذنب بناء على منطق معقول.
    Onun kim olduğunu düşünürsek, böyle birinin tanık sandalyesinde aptal gibi duruşunu nerdeyse hiç görmemiştim, sen gördün mü Open Subtitles و نظرا لمكانته, فمن الصعوبة له أن يجلس في منصة الشهود كالأبله, أليس كذلك؟
    Trey, tanık sandalyesinde ve yarasıyla tanıklık edecek. Open Subtitles الأن, تراي, على منصة الشهود يشهد، وبإصاباته
    Ama onun tanık sandalyesinde oturması bile halkı onun etrafında ve bu gençlerin karşısında topladı. Open Subtitles و لكن حقيقة وجودها على منصة الشهود جعل الرأي العام يندفع حولها و ضد هؤلاء الفتيان
    tanık sandalyesinde bunu hatırlayın. Open Subtitles تذكروا ما قاله على منصة الشهود
    Şimdi, tanık sandalyesinde olduğunu düşün. Open Subtitles الآن، دعنا نتظاهر بأنك على منصة الشهود
    Sana ilişkin teşhisimi tanık sandalyesinde paylaştım. Open Subtitles لقد شاركت تشخيصي لحالتك{\pos(195,220)} على منصة الشهود{\pos(195,220)}
    Kozak'ın tanık sandalyesinde olması gerekiyor. Bu konuda yardım eder misin. Open Subtitles -فلنحضر (كوزاك) إلى منصة الشهادة مرة أخرى
    Ama Mark Fuhrman'ın ırkçı olması ve tanık sandalyesinde yalan söylemesi sanığın açık bir şekilde suçlu olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles لكن، الحقيقة بشأن أن (مارك فورمان) عنصري وأنهُ كذب وهو على منصّة الشهود هذا لايعني بأنه لايثبت على المتّهم كونهُ مُذنب بناء على منطق معقول.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more