Bir anlaşma karşılığında size karşı tanıklık yapmak için çok istekli görünüyordu. | Open Subtitles | وهو على استعداد تام للشهادة ضدك مُقابل صفقة |
22 yaşındayım, ve burada tanıklık yapmak için bulunuyorum. | Open Subtitles | عمري 22 سنة وأنا مؤهلة للشهادة في ذلك |
Yarın tanıklık yapmak için çağrılacağım gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنني مطلوبة للشهادة غدا |
Size karşı tanıklık yapmak için can atıyor. | Open Subtitles | إنها مُتشوقة للشهادة ضدك |
Bay Keegan sadece tanıklık yapmak için mi burada yoksa? | Open Subtitles | أو السيد (كيغان) هنا فقط للشهادة ؟ |