"tanımıyordun" - Translation from Turkish to Arabic

• تعرفها
• تعرفيني
• تعرفيها
• لم تعرفي
• لم تعرفني
• لم تتعرفي

Lindsay hakkında konuşmaya cüret etme. Onu tanımıyordun.
لا تجرؤ على التحدث عن ليندساي أنت لم تعرفها

Gittiği için üzülmüyorsun, onu tanımıyordun bile.
أنت لست آسف على ذهابها انت بالكاد تعرفها

Belki de sen Amy Stanton'ı sandığın kadar iyi tanımıyordun.
ربما أنت لم تكن تعرف "آمي ستانتن"، كما تظن أنك تعرفها.

Dur, tabi ya sen beni tanımıyordun değil mi?
انتظري، صحيح، أنت لا تعرفيني على الإطلاق

Onu çocukken tanımıyordun, Bayan Hughes.
أنتِ لم تعرفيها عندما كانت طفلة سيدة (هيوز)

Çünkü ne Ginger'ı, ne Mary Ann'i ne de Howells'ı tanımıyordun ve bahse varım ki Globetrotters'ın Gilligan's Island'a konuk olduklarını da bilmiyorsundur.*
السبب انك لم تكوني على معرفه بالزنجبيل , او الماري آن , او هاولز , واراهن انك لم تعرفي

Onu hiç tanımıyordun, hiç tanışmadın bile değil mi?
انت لم تعرفها مطلقا بل ولم تقابلها؟

Ama onu tanımıyordun bile.
لكنك لم تكن تعرفها حتى

Onu tanımıyordun bile, St. Cloud.
! أنتَ لم تعرفها أصلاً يا سانت كلاود

Onu tanımıyordun bile...
فأنت لم تكن تعرفها حتّى.

Onu tam olarak tanımıyordun.
أنت لم تعرفها حق المعرفة

Tatlım, Bayan Watson'ı pek tanımıyordun.
عزيزي لم تكن تعرفها جيدا

Dostum, onu gerçekten hiç tanımıyordun değil mi?
رباه، أنت لم تعرفها حقاً

Kadını tanımıyordun bile.
أنت لا تعرفها أبدا؟

Onu neredeyse hiç tanımıyordun.
كنت بالكاد تعرفها

Ama beni tanımıyordun ki.
لكنّكِ لم تعرفيني.

Beni önceden tanımıyordun.
لم تعرفيني من قبل

Büyülü Orman'dayken beni tanımıyordun, Emma ama ben, korktuğunda bile risk alan biriydim.
لمْ تعرفيني في الغابة المسحورة يا (إيمّا) ولكنّي... كنت شخصاً يقدم على المخاطر حتّى عندما أكون خائفة

- Onu tanımıyordun.
انت لم تكوني تعرفيها

Bak, sen babamı tanımıyordun.
اسمعي أنت لم تعرفي أبي ابدا

Dört yıl aynı okula gittik ve beni tanımıyordun bile.
اعترف بذلك، لقد ذهبنا لنفس المدرسه مع بعض لـ أربع سنوات وأنت لم تعرفني حتى

Kazadan sonra, aileni tanımıyordun.
بعد الحادث لم تتعرفي على والديك