"tanımadığım bir" - Translation from Turkish to Arabic

• لا أعرفه
• لم أقابله
• أقابلها من

Şimdi ise Vega burada değil ve arkaya tanımadığım bir adam oturtuyorlar.
والآن فيجا ليس هنا إنهم يضعون بعض المتحرين وهذا ما لا أعرفه

Kahvaltıdan beri, kaza mahallini terk ettim, tanımadığım bir adamın iflas olmasını sağladım, patronlarıma yalan söyledim,
منذ الفطور ، تَركتُ موقع الحادث تسببت بإفلاس رجل لا أعرفه كذبت على رؤسائى

Benim görevim sadece zengin olduğu için tanımadığım bir adamla evlenmek mi?
أواجبي أن أتزوج رجلاً لا أعرفه لمجرد أنه غني؟

Hiç tanımadığım bir adamı eğlendirmemi istiyorsun. - Tek istediğim adama birkaç içki verip onunla sohbet etmen.
أنت تريد منّي أن أسلّيَ رجلاً لم أقابله في حياتي أبداً

Hiç tanımadığım bir adamın hayatımıza girip birlikte inşa ettiğimiz her şeyi tehdit etmesine göz yummam.
لن أسمح لرجل ما لم أقابله قط أن يهدد ما لدينا وما بنيناه سوياً

Daha önce tanımadığım bir kadına evlenme teklifi ettiğim için mi?
لمَ إذاً سأطلب الزواج من إمرأة لم أقابلها من قبل ؟

Asıl zor olan hiç tanımadığım bir kıza yaklaşıp iyi kötü ağzımdan çıkacak olan kelimelerle onunla konuşmak.
التحدي الحقيقي هو الذهاب إلى فتاة لم أقابلها من قبل و التحدث إليها بطريقة ما ، بكلمات من فمي

Yani, tanımadığım bir adamla o anı yaşamadan nasıl evlenebilirim ki?
أعني ، كيف يفترض أن أتزوج رجل لا أعرفه حتى بدون أن أحظى باللحظة ؟

Niçin, beni hiç tanımadığım bir adamla evlenmeye zorluyorlar?
ـ لماذا يرغمونني على الزواج من رجل لا أعرفه جيداً ـ رجلاً لا أحبه

tanımadığım bir adama saldırmakla suçlanıyorum.
انا متهم بالإعتداء على رجل لا أعرفه حتى؟

Beni tanımadığım bir insanla resim çektirmek zorunda bıraktığını.
أقصد أنه لم تجمعني صورة مع الرجل الذي لا أعرفه

tanımadığım bir sen diye bir şey olamaz.
من المفترض أن لا يكون هناك أنت الذي لا أعرفه

O kadın Kim Do Jin'i yirmilerinde tanıdı, benim tanımadığım bir Do Jin.
هذه المرأة تعرف كيم دو جسن و هو فى العشرينات من عمره، دو جين لا أعرفه.

tanımadığım bir adamla görüştüm. Daha sonra delinin teki olduğu ortaya çıktı.
التقيت مع رجل لا أعرفه والذي اتضح أنه معتوه

Hem de hiç tanımadığım bir İngiliz adamla.
هو وذلك الإنجليزي الذي حتى لا أعرفه

ve Teddy, bilirsin benim tanımadığım bir çocukla buluşma ayarlamamalıydın.
و تيدي , تعلمين , الأفضل أن تعيدي جدولة موعد الدراسة مع الفتى الذي لم أقابله أبداً

"Yabancı demek, henüz tanımadığım bir arkadaş demektir" dedi bana.
"الغريب هو صديق لم أقابله بعد !"