"tanımlıyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • تصف
        
    • يحدد
        
    • تحدد
        
    • يصف
        
    • وصفت
        
    • تعرّف
        
    • تعرِّف
        
    • بوصفي
        
    • تعريف
        
    • يصفه
        
    Her biri farklı fizik kanunlarıyla farklı bir evreni bize tanımlıyor. TED كل واحدة منها قد تصف كونا مختلفا بالإستعانة بقوانين فيزياء مختلفة.
    Trend belirleyiciler, yaratıcı katılımcı toplulukları, tamamen beklenmezlik, herkesin erişebileceği yeni çeşit medya ve yeni çeşit kültürün bu karakteristik özellikleri ve seyirci popülariteyi tanımlıyor. TED صناع الأذواق، المجتمعات الإبداعية المشاركة، عنصر المفاجأة، هذه هي مواصفات نوع جديد من الوسائط ونوع جديد من الثقافة حيث كل واحد يستطيع الوصول إليها والجمهور يحدد الشعبية.
    Glee kulübünde geçirdiğin dört sene beni tanımlıyor. Open Subtitles السنوات الأربع التي قضيتها في نادي الغناء تحدد شخصيتي.
    Üçüncü rahip uyuşmazlıklarını algısal bir mesele olarak tanımlıyor - her iki rahip de büyük resmi görmeyi başaramamışlardır. TED يصف الراهب الثالث نزاعهما بأنه نزاع إدراكي يعجز كلا الراهبان المتجادلان عن رؤية الصورة الكبرى.
    O, 4 hava korsanı tanımlıyor. FBI, 5 hava korsanı olduğunu söylüyor. Open Subtitles وصفت 4 مختطفين و يقول مكتب التحقيقات الفدرالى كان هناك 5
    Cristal Connors, Las Vegas'ın ne olduğunu tanımlıyor. Open Subtitles كريستال كونرز تعرّف كلّ شيء عن لاس فيجاس
    Kendini çöl, tehlike ve kafeterya karışımı olarak tanımlıyor. Open Subtitles إنها تعرِّف نفسها بأنها مزيج من الرغبة و الخطر و كافتيريا
    Beni nasıl tanımlıyor? Open Subtitles كيف قام بوصفي ؟
    Düşünün, bu söz bizim türümüzün karakterlerini tanımlıyor, değil mi? TED إذا فكرت فيه، هذه الحتمية هي نوع من تعريف مميزات وجودنا، أليس كذلك؟
    Bu senin onun her santimini çok dalgın bir şekilde değerlendirmeni tanımlıyor Open Subtitles ذلك و بالكاد ما تصف وتنتشي بتقديرها و تقيم لها كل إنش
    Çünkü masumluğumu kanıtlama sorumluluğuyla yetkilendirilmiş bu adamla olan bozulan ilişkimi tanımlıyor. Open Subtitles لأنها تصف علاقتي المتدهورة مع الرجل الذي يجب عليه أن يبرهن برآتي
    Kelimelerden sadece ikisi annemi tanımlıyor, bana yalan söylediğinin farkındayım. Open Subtitles فقط كلمتين من تلك العبارة تصف والدتي لذا أعلم أنّك تكذبين عليّ
    Bağımlılık bu ilişkiyi tanımlıyor. Open Subtitles الإعتمادية هي من يحدد تلك العلاقة
    Problem şu ki, benim tanımlıyor. Open Subtitles المشكل هي، أنه يحدد من أنا عليه.
    Biliyor musunuz,bu benim için, insan olmayı tanımlıyor - Open Subtitles بالنسبة لي، هذا ما يحدد - ما يعنيه أن أكون إنسان
    Tüm bu lanet okul beni tanımlıyor, ve onsuz, ben... Open Subtitles المدرسة اللعينة بأمكلها تحدد شخصيتي، وبدونها، أنا...
    Bizi tanımlıyor ve sınırlıyorlar. Open Subtitles تحدد مساراتنا, تمثل حدود لنا
    Rita, "Yazar, başkahramanın durumunu amansız olarak tanımlıyor." derken ne demek istiyorum? Open Subtitles ريتا ماالذي يعنيه الكاتب عندما يصف بطل قصته أن الظروف وصفت بشكل غير متسلسل
    Rita, "Yazar, başkahramanın durumunu amansız olarak tanımlıyor." derken ne demek istiyorum? Open Subtitles ريتا ماالذي يعنيه الكاتب عندما يصف بطل قصته أن الظروف وصفت بشكل غير متسلسل
    Birçok kabile de de olduğu gibi, belirleyiciler, erkeği seks ve şiddet olarak tanımlıyor. Open Subtitles مثل العديد من القبائل العلامات التي تعرّف رجل تتضمن الجنس والعنف
    Kendini çöl, tehlike ve kafeterya karışımı olarak tanımlıyor. Open Subtitles إنها تعرِّف نفسها بأنها مزيج من الرغبة و الخطر و كافتيريا
    Beni nasıl tanımlıyor? Open Subtitles كيف قام بوصفي ؟
    Derinin işlevini yeniden tanımlıyor ve vücudumuz bir parfüm spreyi haline geliyor. TED إنها تعيد تعريف عمل الجلد ، وأجسامنا تصبح رذاذات.
    Kendisini mastürbasyon müptelası olarak tanımlıyor, ...aynı zamanda verimli bir mastürbasyoncu olarak biliniyor bu konuda övünüyor bile. Open Subtitles الذي قد يصفه البعض بأنه عاشق للاستمناء الرجل الذي معروف بـ كونه مستمني بغزارة الذي يتفاخر حتى بالاستمناء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more