Bir gelenek bu programı tanımladı, ve bu da oyuncuların toplantı sonrası duygularını paylaşması. | Open Subtitles | عرف واحد الذي حدد ذلك البرناج رغبة لا عبينا أن يشاركوا بأحاسيسهم بآخر هذه الإجتماعات |
Walter bir başkasındaki duygusal acıyı tanımladı ve empati gösterdi. | Open Subtitles | والتر حدد ألم عاطفي لشخص آخر وأظهر بعض العاطفة |
Walter bir başkasındaki duygusal acıyı tanımladı ve empati gösterdi. | Open Subtitles | والتر حدد ألماً عاطفياً لشخص آخر وأبدى تعاطفه |
Einstein bilimsel metodunu birleşimsel oyun diye tanımladı. | TED | لقد وصف آينشتين قانونه العلمي أنه لعبة مقارنة |
İtfaiyeciler, kontrollü bir yıkıma karşılık gelen iki olay tanımladı: | Open Subtitles | وصف الأطفائيون حدثين تزامنا مع التفجير المتحكم فيه |
Komşular Rebecca Schroeder'ı çekingen olarak tanımladı. | Open Subtitles | إذن الجارة وصفت ريبيكا شرودر بالعدائية نوعا ما |
Şüpheliyi orta yapılı, koyu saçlı, iş botu giyen biri olarak tanımladı. | Open Subtitles | وصفت المشتبهَ بهِ بمتوسط البنية، داكن الشعر و يرتدي أحذية عمل |
1882'de Alman doktor Robert Koch hastalığın bakteri kökenlerini tanımladı. | TED | في عام 1882، الطبيب الألماني "روبرت كوخ" حدد الأصول التاريخية للبكتيريا. |
Araya girmekte giderek ustalaşıyorum galiba ama laboratuar Robyn Lux'ün ürtikerine sebep olan alerjeni tanımladı. | Open Subtitles | يبدو أن لديّ الموهبة المتنامية لمقاطعة، لكن المختبر حدد الحساسية التي تسببت في طفح الشرى ل"روبن لوكس". |
Babam ölü kızı tanımladı. | Open Subtitles | أبي حدد هويه الفتاه الميته |
Laboratuvar Nikki Shumaker'ın alnındaki maddeyi tanımladı. | Open Subtitles | إذن المختبر حدد المادة البيضاء على جبهة (نيكي شومكير). |
Borelli vücudu kol ve makaralardan oluşan bir set olarak tanımladı. | Open Subtitles | وصف بوريلي الجسم بأنه مجموعة من الروافع و البكرات |
1978'de yayınlanan önemli bir makalede, New York'taki Columbia Üniversitesi'nden Profesör Robert Jervis çatışmaların nasıl ortaya çıktığını anlamak için bir model tanımladı. | TED | في مقال رئيسي نشر في عام 1978 ، البروفيسور روبرت جيرفيس من جامعة كولومبيا في نيويورك وصف نموذجا لفهم كيف يمكن أن تنشأ الصراعات. |
Polise verdiği tanımda saldırganı... siyah bir gelinlik ve duvak giymiş yaşlı bir kadın olarak... tanımladı." | Open Subtitles | "أنها وصفت من هاجمها بأنه إمرأة عجوز ترتدي ثوب زفاف أسود وحجاب" |
Bu adamı "müşteri" olarak tanımladı, "aklın fahişesi" dedi. | Open Subtitles | لقد وصفت هذا الرجل بأنهُ "أستغلالي "قالت أنهُ كان "عاهرة العقل |