Bir şekilde bir matematik teorisiyle ortaya çıktınız, fiziği hiç bilmeden, yirmi yıl sonra ise bunun, gerçek fiziksel dünyayı tanımlamada kullanıldığını keşfettiniz. | TED | وبطريقة ما، توصلت إلى نظرية في علم الرياضيات. وأنت لا تعلم أي شيء عن الفيزياء، واكتشفت بعد عقدين من الزمن، أنه يجرى تطبيقها في وصف العالم الفيزيائي الحالي بشكل عميق. |
İşlevsizlik sorunun büyüklüğünü tanımlamada öncü değildir. | Open Subtitles | الخلل هو وصف فقير لحجم المشكلة هنا |
Kuantum biyolojisi çözülmesi zor olanı araştırmaktır -- kuantum mekaniğindeki mantık dışı fikirleri-- ve hayatın sürecini tanımlamada önemli bir rol oynadığını görmek içindir. | TED | علم أحياء الكم يبحث عن المهم-- الأفكار الحدسية في ميكانيكا الكم-- ومعرفة ما إذا كانت، فعلاً، تلعب دوراً هاماً في وصف عمليات الحياة. |
Biyoloji bizzat, moleküler biyolojisi düşünürsek, hayatın bütün süreçlerini tanımlamada iyi iş çıkarmış gibi görünüyor kimya açısından -- kimyasal reaksiyonlar. | TED | علم الأحياء بذاته، إذا ما كنت تفكر بعلم الأحياء الجزيئي، يبدو أنها أبلت بلاءً حسناً في وصف كل عمليات الحياة في ما يتعلق بالكيمياء-- التفاعلات الكيميائية، |
Ve biraz zorlayıp -- - çünkü bu aslında beynin nasıl çalıştığını tanımlamada biraz yardımcı olabilir - şunları söylediğinizde: "Yaşayan canlıların beyninin olması veya olmasmasını sağlayan şey nedir?" | TED | لذا فعندما تتابع لأن هذا يمكنه فعلاً المساعدة قليلاً في وصف كيفية عمل الدماغ في الواقع فتتابع وتقول، "حسناً، ما الذي يحدد كون الكائنات الحية لديها دماغ أم لا؟" |
İnsan tanımlamada pek iyi değilimdir. | Open Subtitles | لستُ جيداً في وصف الأشخاص |