"tanımlamak için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لوصف
        
    • لتحديد
        
    • لتعريف
        
    • لوصفك
        
    • لكي تصف
        
    Afroamerikalı birini tanımlamak için ırkçı bir şey söylediniz mi? Open Subtitles هل قمتَ بإستخدام مصطلح عنصري لوصف أمريكي ذو أصول أفريقية؟
    MS: Ban'ı tanımlamak için hangi kelimeleri kullanırsınız? TED أم أس: ما هي الكلمات التي سوف تستخدم لوصف الحظر؟
    Bu cümlelerin her biri resimleri tanımlamak için derin öğrenme algoritmasıyla geliştirildi . TED كلاً من هذه الجمل المكتوبة تم إنتاجها بواسطة خوارزمة التعلم العميق لوصف كلاً من هذه الصور
    Hala o adamları tanımlamak için yeterli bilgiye sahip değilim. Open Subtitles ما زلت لا أملك معلومات كافية لتحديد الرجال في القنصلية
    Amerikan İngilizcesi'ni tanımlamak için sesiniz 6 tonlama kalıbının 4'üne sahiptir. Open Subtitles صوتك لديه أربعة من ستة أنماط نستعملها لتعريف اللغة الإنجليزية الأمريكية.
    İş arkadaşlarımla birlikte bu iki kategorideki adayı tanımlamak için bazı resmi terimler oluşturduk. TED زملائي في العمل وأنا ابتدعنا مصطلحات رسمية للغاية لوصف فئتين مختلفتين من المرشحين.
    Sıcaklığı tanımlamak için ondalık sayıları kullanmayız. TED كنا لا نستخدم الخانات العشرية لوصف درجات الحرارة.
    Şeker bir molekül sınıfını tanımlamak için kullanılan genel bir terimdir, karbonhidratlarıdır. Yiyecek ve içeceklerin çok büyük bir kısmında bulunur. TED السكر هو مصطلح عام يستخدم لوصف نوع من الجزيئات تدعى بالكربوهيدرات ومنتشرة في الكثير من الأطعمة والمشروبات.
    İnsanları tanımlamak için kullanıldığında "engelli" kelimesinden nefret ediyorum. TED أكره كلمة معاق عند أستخدمها لوصف الناس.
    Émile Durkheim tarafından, insanların normsuz alanlarda sahip oldukları geniş, ezici hissi tanımlamak için yaratıldı. TED وقد صاغها إميل دوركهايم لوصف الشعور الهائل والسائد الذي يشعر به الناس في فضاء بدون معايير.
    Devletler, politik güçlerini tanımlamak için satranç terimlerini kullandılar. TED استخدم الدبلوماسيون والموظفون مصطلحات الشطرنج لوصف السلطة السياسية.
    Onları doğanın karmaşıklığının bazı özelliklerini tanımlamak için kullandım. TED استخدمتها لوصف بعض جوانب التعقيد في الطّبيعة.
    Hücre büyümesi gibi biyolojik mekanizmaları tanımlamak için, diferansiyel denklemler kümesi olan matematiksel modeller yazarım. TED أكتب نماذج رياضية والتي هي في حالتي أنظمة لمعادلات تفاضلية لوصف آليات بيولوجية كنمو الخلية.
    Ben bunu tanımlamak için "heyecanlı" kelimesini seçmezdim. Open Subtitles مثيرة ليست الكلمة التي أستعملها لوصف هذا
    Bunun çapını tanımlamak için bulabildiğim tek sözcük "İncil'e ait". Open Subtitles الكلمه الوحيده لوصف هذا الشيئ هى أنه هائل
    Yüksek etkili olayları tanımlamak için kullanılan eski bir metafordur. Open Subtitles ..إنها كلمة مجازية لوصف حدث ذو تأثير كبير
    İşte burada, aynı ondalık sistemin sadece tüm rakamları değil, fakat aynı zamanda kesirleri tanımlamak için de uzatılabilir oldugunu göstermektedir. Open Subtitles هنا يُظهر أنّ نفس النظام العشري يمكن أن يمتدّ لوصف الأعداد الكسرية بالإضافة للصحيحة
    Buna temel frekans denir, bu düşük perde, kulaklarımızın bir notayı tanımlamak için TED وهو ما يسمى بالتردد الأساسي، وهذه الحدة المنخفضة هي ما تستخدمه آذاننا في الغالب لتحديد درجة موسيقية.
    Veya belki kelimeler bir hayatı tanımlamak için kifayetsizdir. Open Subtitles أو ربما مجرَّد الكلمات ليسَت كافية لتحديد حياةٍ ما
    Teknolojiyi, fikirlerimizi ve duygularımızı düşünürken bile paylaşarak kendimizi tanımlamak için kullanıyoruz. TED نستعمل التكنولوجيا لتعريف ذواتنا عن طريق مشاركة أفكارنا و أحاسيسنا حتى ونحن نشعر بها.
    Seni tanımlamak için kullanacağım ilk kelime "cesur" olurdu. Open Subtitles الكلمة الأولى التي سأستخدمها لوصفك هي شجاعة.
    Birkaç yıl önce fiziğin bulunduğu yer buydu; küçük, minik parçacıkları tanımlamak için kuantum mekaniğine ihtiyacınız vardı. TED وهكذا غدت الامور منذ بضع سنوات اصبحت تحتاج ميكانيكا الكم لكي تصف الجزئيات الصغيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more