"tanınmaz" - Translation from Turkish to Arabic

    • التعرف
        
    • معروف الهوية
        
    • التّعرّف
        
    Fakat çoğu tanınmaz hâldeydi. Open Subtitles لكن جثث كثيرة تشوهت لدرجة لم تمكن أحد من التعرف عليها
    Daha 2. ay ve hayatımız tanınmaz oldu! Open Subtitles هذا هو الشهر الثاني وحياتنا ،هي التعرف عمليا
    Bu bir kod adıdır. İnsan böylece tanınmaz ve de yakalanmaz. Open Subtitles هو اسم رمزي، بحيث انه لا يتم التعرف عليه واعتقاله.
    Eğer telefon görüşmelerini izlemek için yaptığın şeyi 30 saniye içinde durdurmazsan, karın tanınmaz bir hale gelecek. Open Subtitles اذا لم يتوقف ما تفعلوه لتتبع هذه المكالمات خلال 30 ثانية فلن تستطيع التعرف عليها
    Atık işinden bahsedelim. Cesedi tanınmaz hale getirmek zorundayız. Open Subtitles لنتكلم عن التخلص منه يجب علينا أن نجعل ذلك الجسد غير معروف الهوية
    Otopsi raporuna göre, ceset davul gibi şişmiş, tanınmaz haldeymiş. Open Subtitles تقرير تشريح الجثّة يقول بأنّ الجثّة كانت مُنتفِخة، ومن غير الممكن التّعرّف عليها
    İkinci kurşun da dağıldığı için tanınmaz haldeydi. Open Subtitles و الرصاصة الثانية كانت مهشمة جدّا ولا يمكن التعرف عليها
    Büyük bölümü yanarak tanınmaz hale gelmiş ama yeteri kadarını birleştirmeyi başarabildim. Open Subtitles اعتقد انى حصلت على شىء ما معظمها احترق بشكل يصعب التعرف عليه لكنى تمكنت من اعادة بناء ما يكفى
    Hiçbir ceset, bozulmamış olarak kurtarılmadı. Aksine hepsi yanarak tanınmaz hale gelmişti. Open Subtitles لم تسترد أي من الجثث سليمة، و ما تم إسترداده أحرق ما بعد التعرف.
    Seni ayaklarının üzerinde ister, bu sayede yumruklarını tekrar tekrar vurabilsin, ta ki ünün kanlı bir posa şeklini alıp tanınmaz hale gelinceye kadar. Open Subtitles إنها تريدك واقف على قدميك لكي تتمكن من الاساءة لسمعتك مراراً إنها قذرة لا تستطيع التعرف عليها
    Zavallı yüzün, düşmenden sonra tanınmaz hale geldi. Open Subtitles الوجه الخاص الفقراء، وكان لا يمكن التعرف عليها بعد سقوط.
    Yani, yüzü hiç tanınmaz hale getirir. Open Subtitles لماذا الحرق ؟ اعنى انه يجعل الوجه من الصعب التعرف عليه
    Gardını almazsan yüzün tanınmaz hale gelecek. Open Subtitles إما أن تبدأ بالدفاع عن نفسك أو لن يتمكن أحد من التعرف على بقايا وجهك
    Diğer 6'sının çene altı damarlarında yalancı anevrizma görülüyor ve bu da onları tanınmaz hâle getiriyor. Open Subtitles الستة الآخرون لم نجد ما يمكننا إستخدامه وهذا ما جعلنا غير قادرين على التعرف عليهم
    iki günü geçerse tanınmaz olacak. Open Subtitles في خلال يومين يكون من الصعب التعرف على ملامح الجثث.
    İki güne tanınmaz hale gelir. Open Subtitles بعد مرور يومين ، تفقد الجثث معالمها ويستحيل التعرف عليها
    Bildiğimiz Amerika tanınmaz hale gelir. Open Subtitles أمريكا كما نعلم أنه سيكون من التعرف عليها.
    Yıllar geçtikçe kendi içinde yoğunlaşır. Bir teknolojiyi sonraki nesildekiyle kıyaslarsanız neredeyse tanınmaz hâldedir. TED إنه يتراكب على نفسه سنة بعد سنة، إلى النقطة التي إن قارنت فيها تكنولوجيا من جيل إلى الجيل التالي، فلا يمكنك التعرف عليها تقريباً.
    İki yıl sonraysa tanınmaz hale gelmişti. Open Subtitles بعد عامان, لم يمكن التعرف عليه
    tanınmaz hale gelmiş. Open Subtitles اخترق.. دون التعرف عليه الرجل أصبح رماد
    Atık işinden bahsedelim. Cesedi tanınmaz hale getirmek zorundayız. Open Subtitles لنتكلم عن التخلص منه يجب علينا أن نجعل ذلك الجسد غير معروف الهوية
    Ceset, tanınmaz hale gelecek bir yere atılmıştı yani kimse onun kimliğini teşhis edemezdi, yeni arkadaşı Sue Ellen dışında. Open Subtitles ... الجُثّة كانت مُلقاةً في مكان والذي يجعل التّعرّف ... عليها غير مُمكِن لذلك لم يتمكنّ أيّ أحد من التعرّف عليها ما عدا صديق (سو إلين) الجديد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more