Şunlardan bir tane alın. | Open Subtitles | تفضل، خذ واحدة من هذه وبعدها سأقوم بفتح ذراعي |
Bir poşet şeker ve "Lütfen bir tane alın." notu. | Open Subtitles | بناية مليئة بـ حلوى الهالوين و "من فضلك خذ واحدة" |
Kapıda şeker sepeti vardı. - Üzerinde "bir tane alın" yazıyordu. | Open Subtitles | كان هناك سطل حلوى مكتوب عليه "خذ واحدة" |
- Bir tane alın. Bir tane. | Open Subtitles | خذ واحد، خذ واحد |
Bir tane alın. | Open Subtitles | خذ واحد فقط |
Hava hala soğukken bir tane alın. Erkek arkadaşına bir tane alabilirsin. | Open Subtitles | اشتروهم مادام الجو بارداً خذي واحدة لحبيبكِ |
Oburlaşmayın, birer tane alın. | Open Subtitles | لا تكوني طماعة خذي واحدة فقط |
Lütfen bir tane alın. | Open Subtitles | من فضلك, خذ واحدة. |
Bir tane alın ve arkaya iletin. | Open Subtitles | خذ واحدة ومررها للخلف |
"Misafir havlusu. Bir tane alın." | Open Subtitles | "مناشف للضيوف، خذ واحدة" |
Bir tane alın. | Open Subtitles | خذ واحدة |
Bayım, bir tane alın. | Open Subtitles | سيدي، خذ واحدة |
Başka bir tane alın. | Open Subtitles | خذي واحدة اخرى |
Bir tane alın. | Open Subtitles | خذي واحدة |