Bir tanesinin havalı, ekoseli bir paltosu vardı. | Open Subtitles | أحدهما كان يرتدي معطفاً غريباً بمربعات والآخر بدا جاداً |
İki adam bir bara gider, bir tanesinin sağ üst kadranında görme kaybı vardır. | Open Subtitles | يدخل رجلان إلى حانة و أحدهما يعاني من خسارةٍ واضحة في الربع العلوي الأيمن من مجاله البصري |
Yani, milyonlarca şeyi yörüngesinden fırlatsanız bile bir tanesinin gelip de bize çarpması biraz uzak bir ihtimal. | TED | فحتى لو أن الملايين منها قذفت خارج المدار ، فإن احتمال أن يصطدم بنا أحدها لا يزال بعيدا. |
Hayır. Bir tanesinin şifresi yokmuş. 1500 eder. | Open Subtitles | كلا إحداها لم نحصل علي رقمها و هكذا يصبح الإجمالي 1500 جنيه |
Her bir kum tanesinin hayattaki her erkeği, ve ondan doğacak herşeyi gömecek gücü vardır. | Open Subtitles | كل حبة رمال سوف تعمر كل رجل على قيد الحياة أو كل رجل لم يولد بعد |
Bir tanesinin içinde neler olduğunu görmek için daha da küçülmeliyiz. | Open Subtitles | لنرى مايحدث في واحدة منها سيتوجب علينا أن نصغُر أكثر |
Yüzüğü takan bütün Fenerler arasında bir tanesinin ışığı diğerlerinden daha parlaktı. | Open Subtitles | من بين كل الفوانيس الذين ارتدوا ذلك الخاتم، ثمّ واحد لمع ضوءه أكثر من الجميع. |
Bir tanesinin adı "Katil Doğanlar: Cinayetin Evrimsel Kökeni." | Open Subtitles | أحدهُما يُدعى "القتلة المولودين بالفطرة"، والآخر "الجذور الأساسيّة للقتل". |
Güzel. Bir tanesinin cesedinin şehir morgunun arkasındaki çöplükte olduğuna göre ve diğerinin de vampire dönüştüğüne göre bir problem yok. | Open Subtitles | هذا جيّد، باعتبار أنّ جثّة أحدهما في النفايات خلف مشرحة المدينة. |
Az önce bir tanesinin kalbinde sorun olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | علمت فقط أن أحدهما يعاني ضعفًا في القلب. |
Bir tanesinin kız arkadaşı arabadaydı ve silahı vardı. | Open Subtitles | أحدهما ترك فتاة معها مسدساً داخل السيارة |
Bir tanesinin başına vurdum, ve diğeri... | Open Subtitles | حاربتهم، وضربت أحدهما على رأسه ... والآخر |
Bir tanesinin pek hoş görünmeyen bir kesiği vardı. Bunun gibi. | Open Subtitles | أحدهما كان لديه جرح بشع المنظر كهذا. |
Dört değil beş mektup getirdiğini ve bir tanesinin koyu mavi bir zarf olup el yazısıyla yazıldığını hatırlamıştı. | Open Subtitles | لقد تذكر أنه أحضر خمس خطابات و ليس أربعة و أن أحدها كتب بخط اليد و كان بمغلف أزرق داكن |
Naqahdah jeneratörleri bizim için değerlidir. Ortadan bir tanesinin yok oluvermesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | مولد الناكود ذو قيمة عالية بالنسبة لنا لذا لن ندع أحدها يغيب عن مدى أنظارنا |
Bir tanesinin ortasında solunum yetmezliğiyle uyanmış. | Open Subtitles | استيقظ خلال أحدها و هو في توقف تنفسي كامل |
Bombalar... Arabalar bomba dolu ve sen de bir tanesinin içindesin. | Open Subtitles | قنابل، سيارات مفخخة وأنت ممدد بداخل إحداها |
Görünüşe göre en az bir tanesinin az da olsa dün geceki olay yerini çekme olasılığı var. | Open Subtitles | يبدو أن إحداها سجلت أحداث الجريمة ليلة البارحة |
Gökten süzülüp koluna konmuş bir kar tanesinin içinde bir öykü yaşanmış. | Open Subtitles | داخل حبة ثلج مثل الحبة على كم يد أي واحد حدثت هناك قصة يجب عليك أن تراها وتصدقها |
Kum saatlerinin boyun genişliğini hesapladım ve ortalama kum tanesinin çapını 0,2 milimetre, hacmini de 0,0042 milimetreküp aldım. | Open Subtitles | عرض عنق الساعه الرمليه مع معدل حبة الرمل 0.2 ملم من قطر الدائرة |
Bir tanesinin dün gece havalandığını ve geri dönmediğini biliyor olacaklar. | Open Subtitles | سيعرفون... أنّ واحدة منها انطلقت ليلة أمس... وسيعرفون... |
Yüzüğü takan bütün Fenerler arasında bir tanesinin ışığı diğerlerinden daha parlaktı. | Open Subtitles | من بين كل الفوانيس الذين ارتدوا ذلك الخاتم، ثمّ واحد لمع ضوءه أكثر من الجميع. |
Bir tanesinin adi "Katil Doganlar: Cinayetin Evrimsel Kökeni." | Open Subtitles | أحدهُما يُدعى "القتلة المولودين بالفطرة"، والآخر "الجذور الأساسيّة للقتل". |
Gerçek şu ki, bu okula geldiğim her gün, gelmek zorunda olduğum günlerden bir tanesinin eksildiği anlamına geliyor. | Open Subtitles | و الحقيقة هى أنه فى كل يوم على أن آتى فيه لهذه المدرسة هو يوم مهدور من حياتى |
Yine de bir ya da iki tanesinin çoğunluğa uyduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | بالرغم من أنه يعتقد أن واحداً أو اثنين منهم يتظاهران بالمرض |