Rocha'ya güvenmiş olsaydım milisler Tanque civarına yavaş yavaş girerdi. | Open Subtitles | لو كان الأمر عائداًَ لـ(روشا) الميلشيا لكانت ستدخل (تانك) ببطء |
Bütün batıyı ele geçireceğiz Tanque bölgesi bizim olacak.. | Open Subtitles | نحن سنأخذ الجانب الغربي كله (تانك) ستكون لنا |
-Eğer koyduğumun Tanque bölgesini ele geçireceksem sevgili arkadaşım,bunun için kime güveneceğim? | Open Subtitles | -لماذا لا؟ -لنوقع بـ(تانك ) لمن أنا سأستند؟ |
Tanque bölgesi, batı Rio'daki son uyuşturucu kalesiydi. | Open Subtitles | (تانك) كانت آخر معقل للإتجار في الجانب الغربي |
Militanlar tek başlarına Tanque bölgesini ele geçiremeyecekti. | Open Subtitles | الميليشيا لا يمكنها أبداً أن تأخذ (تانك) لوحدها |
Evet, milis güçler, hükümetin uyuşturucu satıcılarını Tanque bölgesinden çıkaracağından çok emindi ki çoktan geri dönmelerini engellemek... | Open Subtitles | هذا صحيح الميليشيا كانت متأكدة جدًّا أن الحكومة ستخلص (تانك) من التجار إنهم كانوا بالفعل ، يجندون الناس ليبقونهم خارجاً |
Tanque civarındaki polisler o kadar yozlaşmıştı ki... ..ben bile oradaki gangsterleri ortadan kaldıramamıştım. | Open Subtitles | الشرطة في (تانك) كانوا فاسدين جدًّا حتى أنا لم يمكنني التخلص من المجرمين هناك |
Tanque'ı ele geçirmek, çok büyük bir operasyonla olabilirdi. | Open Subtitles | ليسيطروا على (تانك) ، فقط عملية واسعة النطاق يمكنها ذلك |
O Tanque'a güpe gündüz girmiş, bütün gününü çete üyelerinin gözü önünde tur atarak geçirmişti. | Open Subtitles | دخل (تانك) في وضح النهار ودخل ببطء أمام المجرمين |
Ne zaman Tanque'a baskın düzenlesek... ..Felpa'nın üyeleri aynı şekilde kaçmayı başarıyordu. | Open Subtitles | كلما حاولنا غزو (تانك) عصابة (فيلبا) تهرب بنفس الطريقة |
Tanque'un patronu kaçabilmişti Ama asla oraya dönme cesaretini gösteremeyecekti. | Open Subtitles | سيد المخدرات لـ(تانك) تمكن من الهرب لكن لم تكن لديه الشجاعة للعودة |
Valmir, Tanque bölgesindeki izleme başvurularını bir daha almayacağız. | Open Subtitles | (فالمير) نحن لن نعيد تجديد الطلبات للتنصت على المكالمات الهاتفية للعملية في (تانك) |
Medyanın ilgisi Tanque'den uzaklaştığında muhtemelen milisler onu yakıp öldürecekti. | Open Subtitles | حالما الإعلام نسى أمر (تانك) الميليشيا على الأرجح ستسخنها |
Tanque'de silahlar ortalıkta gezmeyin demedim mi ulan? | Open Subtitles | قلت لكم أن لا تتجولوا مع هذه الأسلحة في (تانك) |
Tanque uyuşturucu satıcıları birer birer ölüyordu. | Open Subtitles | واحد تلو الآخر تجار (تانك) يموتوا |
Fraga, ben Clara. Fraga, Tanque mahallesindeyim | Open Subtitles | (فراغا) إنها (كلارا) أنا في (تانك) |
Vali, Tanque bölgesini ele geçirmek istiyor. | Open Subtitles | الحاكم يريد أن يأخذ (تانك) |