Böyle bir bok deliğinde, sonunda Tanrı'nın yüzünü görmek. | Open Subtitles | في زريبةٍ كهذه، حتى ترى أخيراً, وللمرة الأولى, وجه الرب. |
Ama sen iste biz sana Tanrı'nın yüzünü gösterelim. | Open Subtitles | ولكن فقط عليك أن تسأل .ويمكننا أن نريك وجه الرب |
Ama sen iste biz sana Tanrı'nın yüzünü gösterelim. | Open Subtitles | ولكن فقط عليك أن تسأل .ويمكننا أن نريك وجه الرب |
Tanrı'nın yüzünü görmüş ama o muhteşem yere gitmekle tatmin olmamış biri. | Open Subtitles | رأى وجه الله لكنه لم يرضى بالذهاب إلى هذا المكان العظيم ، أوه ، لا |
Tanrı'nın yüzünü gördüm ve şu an bir aynadan bana bakıyor. | Open Subtitles | لقد رأيت وجه الله وهو ينظر إلي من خلال المرآة |
Güzel. Tek yapmamız gereken bu Tanrı'nın yüzünü bulmak. | Open Subtitles | جيد، كل ما علينا فعله هو إيجاد وجه الإله. |
Sebastian Tanrı'nın yüzünü gördü. | Open Subtitles | لقد رأى " سيباستيان " وجه الرب |
Tanrı'nın yüzünü görmedim. | Open Subtitles | لم أرى وجه الرب |
Durun, Charlie çıktığında Tanrı'nın yüzünü gördüğünü söylemişti. | Open Subtitles | انتظروا ، قال (تشارلي) أنه قد رأى وجه الرب عندما خرج |
Sonuçta sen Tanrı'nın yüzünü görmüş bir hahamsın. | Open Subtitles | حاخامك قد راى وجه الرب |
Tanrı'nın yüzünü görüyorum. | Open Subtitles | أري وجه الرب |
Tanrı'nın yüzünü gördüm. | Open Subtitles | رأيت وجه الرب |
Ellis'in bana yaptığı şey Tanrı'nın yüzünü göstermekti. | Open Subtitles | ما فعله أليز جعلني اري وجه الله |
Çünkü Tanrı'nın yüzünü görmüş. | Open Subtitles | لانه رأئ وجه الله |
Hatta belki de Tanrı'nın yüzünü. | Open Subtitles | ربما وجه الإله ذاته |