Bu ise bir yavru tapir, hayvan krallığındaki en tatlı hayvan yavrusu. | TED | والآن هذا حيوان التابير الصغير سلالة ألطف الحيوانات في مملكة الحيوان |
Bu ova tapiri, benim çalıştığım tapir türü, Güney Amerika'daki en büyük karasal memeli. | TED | هذا هو التابير الذي يعيش في الأراضي المنخفضة نوع التابير الذي أعمل عليه الثدييات البرية الأكبر في أمريكا الجنوبية |
Aslında çoğu insan bunun tapir olduğunu düşünüyor. | TED | في الحقيقة يعتقد العديد من الناس أن هذا هو التابير |
Tüm kalbimle tapir konservasyonunun benim gayem olduğunu biliyorum. | TED | أعرف في قلبي ان المحافظة على التابير هي رسالتي. |
Yine Pantanal'da geçen sene Aralık'ta yakaladığımız yavru tapir Ted için yapmaya devam edeceğim. | TED | وسأظل أقوم بذلك لأجل تيد صغير التابير الذي مسكناه في ديسمبر من العام الماضي أيضا في البانتانال. |
Bunu yıllar içinde karşılaşmaktan memnun olduğum yüzlerce tapir ve gelecekte karşılaşacağımı bildiğim daha birçokları için yapmaya devam edeceğim. | TED | وسأأأستمر في القيام بذلك من أجل المئات من التابير الذين سعدت بلقاءهم على مر السنين ولأولئك الذين سأقابلهم مستقبلا. |
tapir daha iyi kokuyor. sanırım daha taze. hayır baba! | Open Subtitles | لحم التابير رائحته أطيب أعتقد أنه طازج أكثر |
tapir daha iyi kokuyor. Ama bence bu daha taze. | Open Subtitles | لحم التابير رائحته أطيب أعتقد أنه طازج أكثر |
Bu bir tapir. | Open Subtitles | انها التابير على علاقة قربى بعيدة من الحصان |
"tapir" Güney Afrika'dan bir memeli | TED | الان التابير من ثديات امريكا الجنوبية |
Size bunun tapir olmadığını söyleyebilirim. | TED | دعوني أخبركم هذا ليس حيوان التابير |
İlk tapir programımız, dünyadaki en fazla tehdit altında bulunan biyomlardan biri olan Brezilya'nın doğu bölgesindeki Atlantik Ormanı'nda yürütüldü. | TED | برنامجنا الأول الخاص بحيوانات التابير كان في الغابة الأطلسية في الجزء الشرقي من البرازيل، واحدة من أكثر المناطق الإحيائية عرضة للتهديد. |
Atlantik Ormanı'ndaki 12 yıl sonunda, 2008'de tapir konservasyonu çabalarımızı Bolivya ve Paraguay sınırı yakınlarındaki Brezilya'nın batı kısmında bulunan Pantanal'a genişlettik. | TED | بعد 12 عاما في الغابات الأطلسية، في عام 2008، توسعنا في مجهودات الحفاظ على التابير لتشمل منطقة البنتانال في الجزء الغربي من البرازيل قرب الحدود مع بوليفيا والباراجواي. |
Pantanal'da çalışmak çok heyecan vericiydi, çünkü alanda büyük, sağlıklı tapir popülasyonları bulduk ve tapirleri tehditlerden oldukça uzak olan, bulabileceğimiz en doğal koşullarda çalışma imkânı bulduk. | TED | والعمل في البانتانال كان منعشا لأقصى درجة لأننا وجدنا تجمعات كبيرة من حيوانات التابير السليمة صحيا في هذه المنطقة وكنا قادرين على دراسة التابير في أفضل الظروف الطبيعية، خالية من التهديدات. |
on yıl boyunca "tapir"in yumurtalıklarını babam aldı. | Open Subtitles | أبي أكل خصى حيوان التابير في العشر مرات |
Babam her seferinde tapir taşağı yemiş. | Open Subtitles | أبي أكل خصي حيوان التابير في العشر مرات |
Bu yüzden bu bölgedeki ana yaklaşımımız, habitatı birbirine bağlayan bu orman parçaları arasında yaban hayatı koridorları kurmak üzere potansiyel yerleri belirlemek için tapir verimizi kullanmaktı. Böylece tapirler ve birçok farklı hayvan tabiatta güvenle geçebilirdi. | TED | لذا كان هدفنا الرئيسيّ في هذه المنطقة هو استخدام المعلومات التي بحوزتنا عن التابير للتعرف على المناطق المحتملة لأجل التعرف على ممرات الحياة البرية فيما بين تلك البرك في الغابة، إعادة ربط المواطن لكي تستطيع حيوانات التابير وغيرها أن تعبر أرض الطبيعة بأمان. |
Araba sürerken otobanda ölü tapirler ve şeker plantasyonlarında olmamaları gereken yerlerde tapirlerin dolaştığına dair işaretler gördüğünüzde, çocuklarla konuştuğunuzda ve size aileleri tapirleri kaçak avlayıp yedikleri için tapir etinin tadını bildiklerini söylediklerinde gerçekten kalbiniz kırılır. | TED | عندما تقود السيارة وتجد حيونات التابير ميتة على طول الطريق وعلامات تجول تلك الحيوانات وسط زراعات القصب أينما لا يجب أن تكون، وتُكلم الأطفال ويقولون لك بأنهم يعرفون مذاق لحم التابير لأن عائلاتهم تصطاده وتأكله، هذا حقا يفطر قلبك. |
tapir o ! | Open Subtitles | سنأكل لحم التابير |
tapir olan bu. | Open Subtitles | سنأكل لحم التابير |