"tarafsız bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • نزيه
        
    • طرف محايد
        
    • محايدة
        
    • غير متحيز
        
    • غير متحيزة
        
    tarafsız bir yargıç tarafından adil yargılanma hakkın elinden alındı. Open Subtitles لقد حُرمت من حقك لنيل مُحاكمة عادلة أمام قاض نزيه
    Kolu kaldırıp boynunu kıran adam tarafsız bir adam olacak. Open Subtitles الرجل الذي يدفع الكرسي ليدق عنقكِ سوف يكون رجل نزيه
    Biliyor musun, tarafsız bir patri için.. Open Subtitles أتعلم، بالنسبة لكونك طرف محايد
    Biliyor musun, tarafsız bir patri için.. Open Subtitles أتعلم، بالنسبة لكونك طرف محايد
    Bu hikâyeyi ele alırken tarafsız bir gözlemci olmadığımı itiraf etmem gerek. TED وجب علي الاعتراف بأنني لم أكن محايدة أو هادئة أو نزيهة في تغطية القصة.
    -Ben adil ve tarafsız bir yargıcım. Open Subtitles أنا قاض عادل و غير متحيز تصرف كواحد مثلهم إذن
    Sadece tarafsız bir gözlemci olarak düşünüyorum da, hepiniz sebepsiz yere Nasty Gal'e karşısınız. Open Subtitles أعتقد مرة أخرى، بصفتي مراقبة غير متحيزة أنكم جميعاً متحاملون على ناستي غال دون سبب
    tarafsız bir hâkim tarafından gözden geçirilmiş arama emirleri reddedilebilir. Open Subtitles المذكرات التي لو تم مراجعتها من قبل قاض نزيه لتم رفضها
    Ama tarafsız bir soruşturmada işbirliği yaparsın, değil mi? Open Subtitles لكنك ستتعاون مع تحقيق نزيه, صح؟
    İhtiyacınız olan tarafsız bir arabulucu. Open Subtitles ما تحتاجونه هو شخص نزيه منصف غير متحيز
    "...bana sırtlarını dönmüşlerdi. "Geriye kalan tek seçenek tarafsız bir gözlemci bulup... Open Subtitles "كان خياري الوحيد إيجاد مراقب نزيه ليقصّ حكايتي
    Ablanızın kayıtsızlığına, inanmak istediğim için değil tarafsız bir kanıya dayanarak inandım. Open Subtitles أنا لَمْ أُتمنّى أَنْ اصدق بأنها بلا مبالاة. اعتقدت انه اتهام نزيه. !
    Birlikte terapiye gitmemizin nedeni böylece tarafsız bir şahidimiz, bir danışmanımız olması. Open Subtitles كما تعلم، سبب خوض الناس... بل خوضنا العلاج معاً -هو وجود شاهد نزيه أي المستشار
    tarafsız bir parti. Open Subtitles هذا جيد، أنت طرف محايد
    Ah, ne güzel. tarafsız bir parti. Open Subtitles هذا جيد، أنت طرف محايد
    4. terekenin tarafsız bir üyesi olmam gerekmesinin yanı sıra arı hikayemi yazıyorum. Open Subtitles بالإضافة لأني يجب أن أكون صحفية محايدة أعمل حالياً على قصة النحل
    "Neden tarafsız bir bölgeye çekilip... "yerlilere karşı ithal ettiklerimi denemeyeyim?" Open Subtitles فلم لا أقف عند زاوية محايدة وأختبر أهميتي بين المحليين؟
    Aileden birinin karıştığı davalarda tarafsız bir ajanın görüşmeyi yapmasını isteriz. Open Subtitles في حالات تورط أحد من العائلة نرغب بوجود عميل غير متحيز ليجري المقابلة
    tarafsız bir jüri tarafından adil olarak yargılanacağız! Sayın yargıç, davacıyı haklı bulduk. Open Subtitles سنتلقى محاكمة عادلة من هيئة محلفين غير متحيزة سيادتكم، نحن هيئة المحلفين نؤيـد موضوع الشكوى أنا أحـكم للسيـد رينير والمدعون الأخرون
    Burada tarafsız bir gözlem yapıyorum. Open Subtitles أنا فقط أقدم ملاحظة غير متحيزة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more