Hey, az bilinen bir gerçek: tarantula tüyü on yıldan fazla bir süredir kaşıntı tozunun ana maddesidir. | Open Subtitles | شعر الرتيلاء كان المكوّن الرئيسي في مسحوق الغسيل لعقود |
Annem evde tarantula tuttuğumuzu görürse çıldırır. | Open Subtitles | أمي سوف تصاب بالهستيريا اذا رأت هذه الرتيلاء دخل المنزل |
Peki Vic, eğer ablamı gerçekten mutlu etmek istiyorsan ona bir tarantula alırsın. | Open Subtitles | حسنا "فيك" أن كنت تريد حقاً أن تجعل شقيقتي سعيدة اشتري لها رتيلاء |
tarantula varmış diyorlar. Direkt sildim attım. | Open Subtitles | لديهم رتيلاء هناك،ذلك نقص كبير لكتابي الرتيلاء عناكب كبيرة الحجم مُشعرة |
tarantula ısırığı sağlıklı bir insan için ölümcül değildir ancak kalbi zayıf bir kişi için-- | Open Subtitles | إن اللدغة من عنكبوت ذئبى لا تؤدى بالضرورة إلى قتل رجلاً بصحة جيدة لكن بالنسبة لمريض القلب |
Gerçek bu! Korkmana gerek yok. Sadece bir tarantula. | Open Subtitles | إنه حقيقة لا بأس إنه مجرد عنكبوت |
Joe, bana bir tarantula getir. | Open Subtitles | جوي، احضر لي ترانتولا. |
Dev tarantula, bir yemek tabağı büyüklüğünde dünyadaki en büyük örümcek. | Open Subtitles | العنكبوتالعِملاق، بحجم طبق العشاء العنكبوت الاكبر في العالم. |
Ve görünüşe göre hiç bir davul ya da tarantula bunu değiştiremiyor. | Open Subtitles | ... وعلى ما يبدو أي قدر من الطبول أو الرتيلاء هو التغيير ستعمل ذلك. |
Gizemli sporun tarantula tarafından taşındığını varsayarak çalışıyordum ama hatalıymışım. | Open Subtitles | أنّ البويغة الغامضة هي من نقلت الرتيلاء -ولكنّي كنتُ مخطئاً -كيف تعرف؟ |
..elleride zehirli dev tarantula örümcekleri gibiydi.. | Open Subtitles | وفوق يديه كانت رتيلاء عملاقة سامة... |
tarantula mı? | Open Subtitles | رتيلاء ؟ |
Ölü bir tarantula dışında hiçbir şey yokmuş. | Open Subtitles | ... لم يكن عليه شيء سوى عنكبوت ذئبيٌّ نافِق |
- Sana tarantula aldım. | Open Subtitles | أحظرت لك عنكبوت |
-Öyle tabii. Turuncu dizli tarantula. | Open Subtitles | -بالطبع، عنكبوت (الراتيلاء) ذات المفاصل البرتقالية |
"tarantula'nın Kolları" otelinde kaldım ben! | Open Subtitles | أقمت بفندق يدعى (ترانتولا آرمز)! |
"tarantula'nın Kolları" otelinde kaldım ben! | Open Subtitles | أقمت بفندق يدعى (ترانتولا آرمز)! |
"tarantula" olacak! | Open Subtitles | (ترانتولا) كان إسمه |
Bak! tarantula tutabileceğin bir yerleri var. | Open Subtitles | أنظروا، لديهم مكان حيث يمكنك حمل العنكبوت |
Sivrisineği ısırıkları sulu tarantula ısırığına dönmüş. | Open Subtitles | نعم, لسعات الناموس أصبحت لسعات العنكبوت الذئبي. |