"tarayıp" - Translation from Turkish to Arabic

    • مسح
        
    • بفحص
        
    Bu resmi tarayıp, gerçek boyutuna getirebilecektim. TED أستطعت مسح الصورة ضوئياً، وتكبيرها للحجم الكامل تقريباً.
    Sen sadece parmak izlerini tarayıp Enter'a basıyorsun. Open Subtitles .. كل ماتفعلينه طول اليوم هو مسح البصمات وضغط .. أدخل أنظر ..
    Şimdi 1 milyon 300 bin km.'lik uydu görüntüsünü tarayıp şans bizden yana olsun diye dua edeceğiz. Open Subtitles الآن كل ما علينا فعله هو مسح ْ800.000 ميلاً من مصورات القمر الصناعي و ندعي أن يحالفنا الحظ
    İstersen, tornavidamı tarayıp, gönderdiğim sinyali doğrulayabilirsin. Open Subtitles ولو أحببت، يمكنك عمل مسح لمفكي الصوتي تحقق من الإشارة التي أرسلتها.
    Aslında yapacağım şey, dış görünüş olarak kullanılacak imgen için görüntünü tarayıp sanal bir kopyanı oluşturmak olacak. Open Subtitles انا سوف اقوم بفحص الصورة الخاصة بك للافاتار الخاص بك الذي هو ، في جوهره ، نسخة افتراضية منكِ جسديا.
    Kişinin beynini tarayıp yüzlerce saat süren görüşmeler yapıyorsun. Open Subtitles من حيث مسح العقل وإجراء ساعات من المقابلات.
    Son kalan iki kişiyi de tarayıp değiştirmeliyiz. Open Subtitles علينا مسح و استبدال أولئك الإثنان في الحال
    Beyinleri hızlıca tarayıp, verileri bedenlere aktarabildiğine göre bedenleri önceden yapmış olmalı. Open Subtitles مسح سريع للدماغ نقل المعلومات إلى الجسد الذي قد تم ...صنعه مسبقا
    Zihin aktarımı kulağa çok çekici geliyor ama bir insanın beynini tarayıp zihnini aktarmak için neler gerekiyor? TED إن لتحميل العقول جاذبيةً قويةً... لكن ما الذي يتطلبه مسح دماغ الأشخاص ضوئياً وتحميل عقولهم؟
    İlk görevin ise Bayan Bugby'nin işaretlediği bütün fotoğrafları tarayıp çıktısını almak Open Subtitles مهمّتك الأولي هي مسح وطباعة جميع الصور المفهرسة من قبل السيّدة (باجبي)
    Kalenin savunmalarını tarayıp analiz ettiler. Open Subtitles "تمّ مسح دفاعات القلعة ضوئيًا وتقييمها."
    Bizi tarayıp kimin kim olduğunu göremez misin ? Open Subtitles هل يمكنك مسح لنا لمعرفة من هو من؟
    Morlar daha ufak olan EM 208'ler. Bölgeyi tarayıp temizlerler. Open Subtitles والأرجوانية هي المجموعة الصغيرة (إي إم 208) تقوم بعمل مسح وبحث.
    Belki hatırlarsınız, bir yıl önce ABD Koruyucu Hizmetler Görev Birimi dünya genelindeki mammografi literatürünü tarayıp 40'lı yaşlardaki kadınların mammografi çektirmemesi yönünde görüş bildiren bir kılavuz yayınladığında ortalık nasıl da karışmıştı. TED ربما تتذكرون انه منذ عام عندما حصل " لبس اعلامي " نتيجة عن قرار لجنة الخدمات الوقائية في الولايات المتحدة بعد قيامها بمراجعات لحيثيات مسح الماموغراف واصدار حكم توجيهي يتضمن رفضاً لتغطية التأمين الصحي للتصوير بالاشعة السينية للنساء في الاربعينيات من عمرهن
    Kemikleri tarayıp, her hayvanın diş yapısını bulabilirsem Angelatron'u sayesinde diş izlerini çıkarabiliriz böylece geriye sadece saldırıyı gösteren yaralar kalır. Open Subtitles وضعتُ نظريّة أنّ لو بإمكاننا مسح العظام، ومِن ثمّ إدخال العدد الدقيق لأسنان الرمّاد، فيجب أن نكون قادرين على إستخدام جهاز (آنجيلاترون) لإستبعاد علامات أسنانهم، ولن يتبقى سوى تلك الإصابات التي قد تُشير إلى الإعتداء.
    Kütüphanedeki kitaplarda tarayıp bir şey bulabilecek miyim bakacağım. Open Subtitles سأقوم بفحص كتب المكتبة لأرى لو أمكنني العثور على أي رموز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more