Sevdiği bir şeyi yap, mesela annen Esther'ın tariflerinden birini. | Open Subtitles | لذلك، واحدة من المفضلة لها، مثل وصفات الجدة أستير، ربما. |
Büyükannenin eski tariflerinden biraz ödünç aldım. | Open Subtitles | ؟ لقد إستعرت بعضاً من وصفات جدتكِ القديمه |
Bugün Buck Howard'ın kendi tariflerinden birini hazırlayacağız. | Open Subtitles | اليوم سوف نحضر واحدة من وصفات باك هوارد الأصلية |
Sevdiği yemek tariflerinden birkaçı. | Open Subtitles | فقط عدد قليل من وصفاتها المفضلة |
Evet, büyükannemin eski tariflerinden birini buldum ve bu kan bağışına özel bi' fırın yapabilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | نعم , لقد وجدت احدى وصفات جدتي القديمة لذلك , صنعت دفعه للمتبرعين بالدم |
Stella'nın her zaman özel tariflerinden birisi için. | Open Subtitles | من أجل واحدة من وصفات ستيلا المميزة على الإطلاق |
Annenin tariflerinden birini bulsan iyi olur. | Open Subtitles | أنتي الأفضل إبحثي في وصفات أمك |
Ardından kendi restoranımda sunduğum yemek tariflerinden oluşan en çok satanlar listesine girecek yemek kitabımı yayınlarım. | Open Subtitles | فيما بعد أنا نشرت كتاب ...وحصل على أعلى المبيعات كأفضل كتاب طبخ مبني على وصفات من مطعمي |
Peki, büyükannemin tariflerinden birini yapmaya çalıştım ama Michael haklı. Ben yemek yapamıyorum. | Open Subtitles | حسن، جربت أن أعد إحدى وصفات جدتي لكن (مايكل) محق لا أجيد الطبخ |
Babaannem Esther'ın tariflerinden birini yapsa bile oraya gelmeyeceğimi biliyor. | Open Subtitles | لأنه يعلم أنني لن أذهب إلى هناك، حتى اذا كان لا يجعل واحدة من وصفات الجدة أستير، لذلك ... |
Sevdiği bir şeyi yap, mesela annen Esther'ın tariflerinden birini. | Open Subtitles | إحدى أطعمتها المفضلة من وصفات الجدة (إيستر)، ربما |