"tarihe" - Translation from Turkish to Arabic

    • تاريخ
        
    • للتاريخ
        
    • بالتاريخ
        
    • تاريخياً
        
    • التأريخ
        
    • تاريخية
        
    • في التاريخ
        
    • تاريخا
        
    • تاريخي
        
    • نصنع التاريخ
        
    • تاريخاً
        
    • التاريخية
        
    • تاريخيّ
        
    • تاريخًا
        
    • صناعة التاريخ
        
    Şam'a gittik. İbrahim ile ilgili uzun bir tarihe sahip olan şehre TED ومن ثم ذهبنا الى دمشق والتي لديها تاريخ عريق متعلق بالنبي إبراهيم
    Kötü fikirlerle dolu tarihe bakarsak bu onların ışık yılı ötesinde. Open Subtitles في تاريخ الأفكار السيئة، هذا متقدم بملايين السنين عن كل شيء.
    Bu fatura yığınını önüme bırakıp gitti ve tarihe göre dizmemi istedi. Open Subtitles كان لدية كومة من الفواتير وقد جعلنى أرتبها تبعا للتاريخ
    Diop'un buradaki zekiliği ve keskinliği, onun tarihe geri gitmesi. TED الأمر الذكي والفطن حول ديوب هنا هو أنه يعود بالتاريخ.
    40 yıllık tarihe bakacak olursak, yönetim kötü ise, uzun sürmemiş. TED ومع حكم سيئ تاريخياً خلال الأربعين سنة الماضية، لم يستمر.
    tarihe ve yeni nesillere karşı sorumluluklarımız var, Mona. Open Subtitles عندنا مسؤولية، مونا، إلى التأريخ والأجيال القادمة.
    Kennan'ın, Moskova Elçiliği'nden çektiği telgraf tarihe geçti. Open Subtitles أصبحت برقية كينان من سفارة موسكو برقية تاريخية
    O zaman bu en başarısız baştan çıkarma olarak tarihe geçmeli. Open Subtitles حسناً, إذاً هذا يجب أن يسجّل كأكثر إغراء فشلاً في التاريخ.
    Şimdi ve biraz sonra da belirteceğim gibi bunu sadece garip biri olduğum için sorgulamıyorum, bu sorgulama çok uzun ve hatırı sayılır bir tarihe sahip. TED ولا بد أن أقول الآن، سأقولها لاحقًا، ولكني لا أريد أن أرفضها لأني غريب الأطوار، ولكن هذا الرفض له تاريخ طويل و مميز.
    Bu kişisel bir hikâyeden evrensel bir tarihe doğru gelişen bir çalışma. TED انه عمل قيد الانجاز نابع من قصة شخصية الى تاريخ عالمي.
    Dert etme, o tarihe karıştı. Şuna baksana... Open Subtitles ثانيه هذا الرجل سيكون قريبا مجرد تاريخ , انظري الي هذا
    Paul Renauld, tarihe geçmemiş bir multimilyoner ve golf sahasında sırtından bıçaklandı. Open Subtitles السيد رينو ثرى جدا وليس له تاريخ معروف .. , قد وجد مطعونا فى ارض الجولف ..
    Bu soruların cevaplarını bulmak... için tarihe bakmamızı öneririm. Open Subtitles لمعرفه الاجابه علي هذه الاسئله .أقترح أن نرجع للتاريخ
    Günümüzdeki sorun da bu. tarihe hiç saygı gösterilmiyor. Open Subtitles أترين، هذه مشكلة العالم اليوم، لا احترام للتاريخ
    tarihe bakmak isteyebilirsin. Open Subtitles لا تريد أن تعرف ما تريده هو أن تنظر للتاريخ
    Bu hikaye, tarihe meraklı bir kişi olan babası ile birlikte zaman zaman kaldıkları yerin yakınlarındaki antik metropolün kalıntılarını görmeye giden bir çocukla ilgili. TED حول طفل صغير كان والده مولعا بالتاريخ واعتاد أن يقوده من يده لزيارة آثار حاضرة قديمة توجد في محيط مخيمهم.
    Daha iyi bir dünya yaratmak için yardım etmek istiyorum. Gerçekten önemli bir şey başararak tarihe geçmek istiyorum. Open Subtitles أريد العودة بالتاريخ , لأقوم بأعمال هامة حقا
    Bu tarihe geçecek bir hareketti öyle değil mi? Open Subtitles لقد كان ذلك حدثاً تاريخياً, أليس كذلك ؟
    tarihe geçeceğiz. Ya da bunun için öleceğiz. Open Subtitles نحن سنسجل التأريخ أو نموت أثناء المحاولة
    İsterseniz yeni bin yıla girerken tarihe bir af jestiyle geçelim. Open Subtitles فلنكرس روح الألفية الجديدة بالقيام بمبادرة غفران تاريخية
    Adımızı tarihe yazdırabileceğimiz bir şey yapmaya o kadar yakındık ki. Open Subtitles كنا قريبين جداً لتحقيق أمراً أمراً جعل أسمائنا تذكر في التاريخ
    Gazeteciliğin bu büyük tenoru da tarihe mal olmak için yaşamış ve tarihe yön vermeyi başarmıştı. Open Subtitles وقد احب الن يكون تاريخا ذلك الصحفي الاصفر العظيم و عمرت قوته لصنع ذلك
    Bugün tarihe geçecek bir yasa senato istihbarat komitesinden geçerek sınır güvenliğiyle ilgili ABD ve Meksika hükümetleri arasında yeni bir iş birliği yaratmış oldu. Open Subtitles اليوم تشريع تاريخي مر من الكونجرس لجنة المخابرات، يشكل فصل جديد من التعاون بين الولايات المتحدة والحكومة المكسيكية
    Farklılıklarımızın üstesinden gelebilirsek tarihe geçebiliriz. Open Subtitles إن أمكننا حلّ خلافاتنا، فسوف نصنع التاريخ.
    Yoksulluğu tarihe gömmek için muazzam fırsat olduğunu söyleyerek bitirmek istiyorum. TED أريد أن أختم بالقول بأن هناك فرصة مذهلة لجعل الفقر تاريخاً.
    Özgüvenli, tarihe duyarlı kendi işini kendin yap tipinde bir cumhuriyetçi. Open Subtitles , انه معتمد على ذاته , و حساس من الناحية التاريخية و جمهوري يحب اتقان عمله
    tarihe geçecek bir şey yaptınız bugün. Open Subtitles -ما فعلتما اليوم كان تاريخيّ .
    Bilimsel tarihe tanıklık etmek için tam zamanında geldin. Open Subtitles أنّك وصلت في الوقت المناسب لتشهد تاريخًا علميًا.
    Görebileceğiniz gibi bugün binlerce insan tarihe tanık olmak için burada. Open Subtitles كما يمكنكم أن تروا، فهناك آلاف الناس ليشهدوا صناعة التاريخ هنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more