Şam'a gittik. İbrahim ile ilgili uzun bir tarihe sahip olan şehre | TED | ومن ثم ذهبنا الى دمشق والتي لديها تاريخ عريق متعلق بالنبي إبراهيم |
Kötü fikirlerle dolu tarihe bakarsak bu onların ışık yılı ötesinde. | Open Subtitles | في تاريخ الأفكار السيئة، هذا متقدم بملايين السنين عن كل شيء. |
Bu fatura yığınını önüme bırakıp gitti ve tarihe göre dizmemi istedi. | Open Subtitles | كان لدية كومة من الفواتير وقد جعلنى أرتبها تبعا للتاريخ |
Diop'un buradaki zekiliği ve keskinliği, onun tarihe geri gitmesi. | TED | الأمر الذكي والفطن حول ديوب هنا هو أنه يعود بالتاريخ. |
40 yıllık tarihe bakacak olursak, yönetim kötü ise, uzun sürmemiş. | TED | ومع حكم سيئ تاريخياً خلال الأربعين سنة الماضية، لم يستمر. |
tarihe ve yeni nesillere karşı sorumluluklarımız var, Mona. | Open Subtitles | عندنا مسؤولية، مونا، إلى التأريخ والأجيال القادمة. |
Kennan'ın, Moskova Elçiliği'nden çektiği telgraf tarihe geçti. | Open Subtitles | أصبحت برقية كينان من سفارة موسكو برقية تاريخية |
O zaman bu en başarısız baştan çıkarma olarak tarihe geçmeli. | Open Subtitles | حسناً, إذاً هذا يجب أن يسجّل كأكثر إغراء فشلاً في التاريخ. |
Şimdi ve biraz sonra da belirteceğim gibi bunu sadece garip biri olduğum için sorgulamıyorum, bu sorgulama çok uzun ve hatırı sayılır bir tarihe sahip. | TED | ولا بد أن أقول الآن، سأقولها لاحقًا، ولكني لا أريد أن أرفضها لأني غريب الأطوار، ولكن هذا الرفض له تاريخ طويل و مميز. |
Bu kişisel bir hikâyeden evrensel bir tarihe doğru gelişen bir çalışma. | TED | انه عمل قيد الانجاز نابع من قصة شخصية الى تاريخ عالمي. |
Dert etme, o tarihe karıştı. Şuna baksana... | Open Subtitles | ثانيه هذا الرجل سيكون قريبا مجرد تاريخ , انظري الي هذا |
Paul Renauld, tarihe geçmemiş bir multimilyoner ve golf sahasında sırtından bıçaklandı. | Open Subtitles | السيد رينو ثرى جدا وليس له تاريخ معروف .. , قد وجد مطعونا فى ارض الجولف .. |
Bu soruların cevaplarını bulmak... için tarihe bakmamızı öneririm. | Open Subtitles | لمعرفه الاجابه علي هذه الاسئله .أقترح أن نرجع للتاريخ |
Günümüzdeki sorun da bu. tarihe hiç saygı gösterilmiyor. | Open Subtitles | أترين، هذه مشكلة العالم اليوم، لا احترام للتاريخ |
tarihe bakmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | لا تريد أن تعرف ما تريده هو أن تنظر للتاريخ |
Bu hikaye, tarihe meraklı bir kişi olan babası ile birlikte zaman zaman kaldıkları yerin yakınlarındaki antik metropolün kalıntılarını görmeye giden bir çocukla ilgili. | TED | حول طفل صغير كان والده مولعا بالتاريخ واعتاد أن يقوده من يده لزيارة آثار حاضرة قديمة توجد في محيط مخيمهم. |
Daha iyi bir dünya yaratmak için yardım etmek istiyorum. Gerçekten önemli bir şey başararak tarihe geçmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد العودة بالتاريخ , لأقوم بأعمال هامة حقا |
Bu tarihe geçecek bir hareketti öyle değil mi? | Open Subtitles | لقد كان ذلك حدثاً تاريخياً, أليس كذلك ؟ |
tarihe geçeceğiz. Ya da bunun için öleceğiz. | Open Subtitles | نحن سنسجل التأريخ أو نموت أثناء المحاولة |
İsterseniz yeni bin yıla girerken tarihe bir af jestiyle geçelim. | Open Subtitles | فلنكرس روح الألفية الجديدة بالقيام بمبادرة غفران تاريخية |
Adımızı tarihe yazdırabileceğimiz bir şey yapmaya o kadar yakındık ki. | Open Subtitles | كنا قريبين جداً لتحقيق أمراً أمراً جعل أسمائنا تذكر في التاريخ |
Gazeteciliğin bu büyük tenoru da tarihe mal olmak için yaşamış ve tarihe yön vermeyi başarmıştı. | Open Subtitles | وقد احب الن يكون تاريخا ذلك الصحفي الاصفر العظيم و عمرت قوته لصنع ذلك |
Bugün tarihe geçecek bir yasa senato istihbarat komitesinden geçerek sınır güvenliğiyle ilgili ABD ve Meksika hükümetleri arasında yeni bir iş birliği yaratmış oldu. | Open Subtitles | اليوم تشريع تاريخي مر من الكونجرس لجنة المخابرات، يشكل فصل جديد من التعاون بين الولايات المتحدة والحكومة المكسيكية |
Farklılıklarımızın üstesinden gelebilirsek tarihe geçebiliriz. | Open Subtitles | إن أمكننا حلّ خلافاتنا، فسوف نصنع التاريخ. |
Yoksulluğu tarihe gömmek için muazzam fırsat olduğunu söyleyerek bitirmek istiyorum. | TED | أريد أن أختم بالقول بأن هناك فرصة مذهلة لجعل الفقر تاريخاً. |
Özgüvenli, tarihe duyarlı kendi işini kendin yap tipinde bir cumhuriyetçi. | Open Subtitles | , انه معتمد على ذاته , و حساس من الناحية التاريخية و جمهوري يحب اتقان عمله |
tarihe geçecek bir şey yaptınız bugün. | Open Subtitles | -ما فعلتما اليوم كان تاريخيّ . |
Bilimsel tarihe tanıklık etmek için tam zamanında geldin. | Open Subtitles | أنّك وصلت في الوقت المناسب لتشهد تاريخًا علميًا. |
Görebileceğiniz gibi bugün binlerce insan tarihe tanık olmak için burada. | Open Subtitles | كما يمكنكم أن تروا، فهناك آلاف الناس ليشهدوا صناعة التاريخ هنا. |