"tarlaya" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحقل
        
    • حقل
        
    • للحقل
        
    • الحقول
        
    • حقلٍ
        
    • بالحقل
        
    • كتل في
        
    • للحقول
        
    • حيث وضعوا
        
    Annem bizi omuzlarımızdan kavradı ve tarlaya doğru yürüttü. TED ومن ثم أمسكت والدتي بنا من أكتافنا .. وسيرتنا داخل الحقل
    Neden tarlaya ektiğim tohumların çıktığını beklemiyorsun ? Open Subtitles لما لا تنتظر حتى أزرع البذور فى الحقل, بعدها آخذك الى هناك؟
    Evet, efendim. Her gün, tarlaya gidip gelirken evinin önünden geçmem gerekiyor. Open Subtitles نعم يا سيدى , أمر بجانب منزلها ذاهباً وعائداً من الحقل كل يوم
    Sence tarlaya tüm bunları yapan Kreisel'in çocukları mı? Open Subtitles هل تعتقد ان ما حدث فى حقل الذرة حقيقة كل ما اعرفة انى فقدت محصولى
    tarlaya birinin girmesini bekliyor, sonra da bir korkuluktan diğerine atlayarak girenleri öldürüyor. Open Subtitles و تنتظر شخصاً يدخل للحقل فتنتقل من خيال لآخر لتقتل كل من يأتي
    İlacı tarlaya püskürtüyordum. Hortumun ucunu kazara ona döndürmüş olabilirim. Open Subtitles كنتُ أرش الحقول ربّما أكون بطريق الخطأ وجّهتُ الخرطوم إليه
    Evet, efendim. Her gün, tarlaya gidip gelirken evinin önünden geçmem gerekiyor. Open Subtitles نعم يا سيدى , أمر بجانب منزلها ذاهباً وعائداً من الحقل كل يوم
    O kadar enerjin kaldıysa, doğru tarlaya. Open Subtitles لديك المزيد من تلك الطاقة للعودة إلى الحقل
    İki yıl sonra, Yankiler gittiği zaman ait olduğun yere, tarlaya döneceksin! Open Subtitles في غضون سنتين عندما يرحل اليانكيز ... ستعود إلى الحقل مكانك الطبيعي
    Her kimse, endişelenmeye gerek yok çünkü helikopterleri tarlaya çakıldı. Open Subtitles مهما يكونوا، لسنا بحاجة لنقلق لأن مروحيتهم سقطت في منتصف الحقل
    Onlarla tarlaya gitmemeli miyiz? Open Subtitles ألم يكن يتوجب علينا أن نذهب معهم الى الحقل ؟
    Kaçmaya çalıştık ama etrafımızı sarıp bizi bir tarlaya doğru yürümeye zorladılar. Open Subtitles حاولنا الفرّار لكنهم أمسكوا بنا، و أجبرونا بالمشي خلال الحقل
    tarlaya girildiğinde, giren kişiye saldırdıklarını da biliyoruz, değil mi? Open Subtitles و كل مره يدخل أحداً الحقل يهاجموه أليس كذلك؟
    Balonla birlikte beş mil ötede bir tarlaya düştü. Open Subtitles أستجمعنفسه وأنزل المنطاد في حقل على بعد خمسة أميال
    Birileri gelip bizi tarlaya kovaladı. Çamurluydu. Open Subtitles هؤلاء الرجال ظهروا وطاردونا إلى حقل وكان هناك كل هذا التراب
    Peki ya kuzeye, Nebraska'da bir tarlaya indiyse? Open Subtitles ماذا لو انهم قد هبطوا في حقل الذرة في نبراسكا. ؟
    tarlaya gittim, sapların arasındaki izi gördüm. Onu yapan şey gitmiş. Open Subtitles ذهبت للحقل ورأيت أثاراً على الدروب وماسببها قد أختفى
    tarlaya gelişinden söz ediyorsan ilk gelişi mi, yoksa ikinci gelişi mi? Open Subtitles إذا كنت تقصد وصوله للحقل فهل تقصد المرة الأولى أو المرة الثانية...
    Yoksa onlara eşit haklar verip tarlaya inip ekin ekmelerini mi isteyeceğiz? Open Subtitles أم على حسب قانون المساواة , نطلب منهن الذهاب الى الحقول وزراعتها ؟
    Teyze, Rajiv'le tarlaya gidebilir miyim? Open Subtitles عمتى هل يمكن أن أذهب الى الحقول مع راجيف؟
    Yalnız başıma büyük ve geniş bir tarlaya giderdim ya da ormanın en sık ve en derin noktasına dalardım ve başımı kaldırıp göklere, yukarılara o güzel ve mavi gökyüzünün sonsuzluğuna bakar ve okuyacağım duayı içimde hissederdim. Open Subtitles سأذهب الى وسط حقلٍ شاسع وحدي او داخل اعماق الغابة
    tarlaya gitti. Open Subtitles . إنها بالحقل بالخارج
    Arabaları tarlaya park ettikleri Michigan'da adı sanı duyulmamış bir yerden gelmiş. Open Subtitles وقالت إنها جاءت من Nowheresville، ميشيغان، حيث وضعوا السيارات على كتل في الساحات.
    Ancak şu anda ben, babam ve geri kalanımız tarlaya gidiyoruz. Open Subtitles ولكن الان.. انا وابي والبقية سنتجه للحقول

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more