"tartışılan" - Translation from Turkish to Arabic

    • للجدل
        
    Yani, eğer tartışılan bir projeniz varsa, plastik sandalyeler düşünebilirsiniz. TED لذا ان امتلكت مشروع كبير مثير للجدل فكّر بمقاعد الحدائق
    Bir tane Brooklyn'lı gazete, Prospect Park West'te yapttığımız şeride şöyle demiş: 'Gazze Şeridi'nin haricinde dünyada en tartışılan toprak.' TED مذ اطلقت صحيفة بروكلين على هذا الممر الموجود في "بروسبيكت بارك ويست" "الارض الاكثر اثارة للجدل" عدا عن قطاع غزّة
    Romantik ve devrimci biri olan Neruda, 20. yüzyılın en ünlü, ama aynı zamanda en çok tartışılan şairlerinden biriydi. TED كان الرومانسي والثوري نيرودا يُعد من أكثر شعراء القرن العشرين شهرةً، لكن أيضاً من أكثرهم تفتحاً وإثارة للجدل.
    Bugün, onları toplumla bütünleştirmek için, tartışılan bir girişim ile, Open Subtitles وأُغلِق عليهم هناك اليوم ، وفي محاولة مثيرة للجدل لدمجهم في المجتمع
    Onu bir gecede Amerika'nın en çok tartışılan kadını yapan şey, grubuyla bir eyalete yaptığı yolculuk idi. Open Subtitles "بحماس دينى جعلها أكثر نساء "أميركا إثارة للجدل بين عشية وضحاها وتنوى جماعتها صياغة قانون جديد مبنى على الدين المسيحى
    Açıkçası i şin komik tarafı Jacob Zuma burada çok tartışılan bir figür. Open Subtitles بالله عليكم والمُضحكُ في الأمر هو أنّ (جيكوب زوما) شخصيةٌ مثيرةٌ للجدل هنا
    tartışılan görüşlerinizden biri de... Open Subtitles ... واحدة من ملاحظاتك المثيرة للجدل
    Çok tartışılan netteki haber sitesi MyChart ile. Open Subtitles والموقع المثير للجدل " ماي تشارت "
    Bu Parrish'i FBI'ın en çok arananı yaptığı gibi, en çok tartışılan konusu da yapacak. Open Subtitles يجعل هذا (باريش) أكثر عميلة فيدرالية سابقة مطلوبة للعدالة وكذلك الأكثر إثارة للجدل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more