Teşekkür ederim. Diğer ayrıntıları sonra tartışırız. Çok teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً , سنناقش المشاكل الآخرى لاحقاً هذا شأنك , سررت بالحديث إليك |
Seni de hesaba katabileceğimi düşündüm. Bunu sonra tartışırız. | Open Subtitles | ظننت أن بوسعي الإعتماد عليكِ سنناقش هذا الأمر لاحقاً |
Hunter, bunu bir sonraki randevumuzda tartışırız. | Open Subtitles | هنتر . يجب ان نناقش هذا في الوقت المناسب |
Bunu daha sonra tartışırız. Hemen silahı bırakın. | Open Subtitles | يمكننا أن نناقش هذا لاحقا سّيد لويد أريدك أن ترمي السلاح الآن |
Aslında,çalışırken telefonla konuşmam. Bak,bunu sonra tartışırız. | Open Subtitles | عادةً، لا أسمح لأحد بمناداتي عزيزتي لكن يمكننا مناقشة هذا لاحقاً |
Fon müziği hakkında her zaman çok tartışırız. Ama bu defa şarkıyı seçmek çok kolay oldu. | TED | ودائماً ما نتجادل حول الموسيقى التصويرية لكن في هذه الحالة كان من السهل حقيقية اختيار الموسيقى |
Bir araya geliriz, problemler ve sosyal sorunlar hakkında tartışırız ve konuşuruz. | TED | حيث نجتمع معاً ونناقش تلك المشاكل ونطرح المشاكل معاً ونتحدث عنها |
Bunu daha sonra tartışırız. Şimdi seninle konuşacak ne zamanım ne de sabrım var. | Open Subtitles | سنناقش الأمر لاحقاً فهذا ليس هو الوقت المناسب |
Uzun bir gündü ya da iki. Bunu başka zaman tartışırız. | Open Subtitles | لقد كان يوم شاق جداً سنناقش ذلك فيما بعد |
Sizin Pentagon'dan döndüğümde bu konuyu tartışırız. | Open Subtitles | سنناقش هذا اكثر عندما تعودين من وزارة الدفاع |
Seni de hesaba katabileceğimi düşündüm. Bunu sonra tartışırız. | Open Subtitles | ظننت أن بوسعي الإعتماد عليكِ سنناقش هذا الأمر لاحقاً |
- ... ve şimdi çok geç. - Ama bu tür şeyleri her zaman beraber tartışırız. | Open Subtitles | والان تأخر الوقت لكننا دوما نناقش الاشياء كجماعه. |
Bunu bir dahaki görüşmemizde tartışırız, ...hayata geri döndüğünü varsayarsak tabi. | Open Subtitles | يجب أن نناقش هذا في المرة القادمة عندما نرى بعضنا حتماً بافتراض عودتكِ للحياة |
Sadece tartışmayı kaybettim. Sen, başka bir erkeğin bebeğini doğurmayı kabul etmeden önce tartışırız sanmıştım. | Open Subtitles | افتقدت فقط للحجة اعتقدت أنه يجب أن نناقش الأمر |
Bara geri dönerim ve detayları tartışırız. | Open Subtitles | سأعود إلى الحانة، ويمكننا مناقشة التفاصيل. |
Bu sonra tartışırız George ama daha acil bir mesele var ki dergiden daha fazla köşe çıkarmak durumundayız. | Open Subtitles | يمكننا مناقشة هذا لاحقاً، ثمة أمر عاجل علينا حذف أعمدة من المجلة |
Önce vereceğin bilgilerin fayda sağlayıp sağlamayacağına bakalım. Özgürlüğünü sonra tartışırız. | Open Subtitles | فلنرَ إنْ كانت معلوماتك ستثمر وحينها يمكننا مناقشة مسألة حرّيّتك |
Frankie'yi buralarda görürüm. Haftada birkaç kez tartışırız sonra herkes işine bakar. | Open Subtitles | نتجادل بضعة مرّات بالأسبوع، ومن ثَم نعود إلى أعمالنا |
Düşündüm ki, birkaç kahve alır görüşmeyi tartışırız. | Open Subtitles | لربما خرجنا لنشرب القهوة ونناقش المقابلة |
Evet, bunu tartışırız, hala yeterince vakit var. | Open Subtitles | نعم سنتناقش بالامر لكن لا يزال هناك متسع من الوقت |
Genelde bunu onlarla tartışırız. | Open Subtitles | -نقوم عادة بمُناقشة ذلك معهم . |
Haklı bir sebebiniz varsa, tartışırız. | Open Subtitles | إذا كان لديه سبب شرعي , وسوف نتناقش في ذلك |
Onunla tartışırız. | Open Subtitles | نحن سَنُناقشُه سوية. |