"tartışıyorduk" - Translation from Turkish to Arabic

    • نناقش
        
    • نتجادل
        
    • نتناقش
        
    • نتشاجر
        
    • ناقشنا
        
    • تجادلنا
        
    • كنا نتحدث
        
    • كنت أناقش
        
    • نُناقش
        
    Geçen dersimizde yasa fikrini, ve yanlış davranışları tartışıyorduk. Open Subtitles كنا نناقش في الحصة السابقة غايات القوانين والجُنَح
    Biz bütün öğleden sonra boşanmayı tartışıyorduk. Open Subtitles كلا، أننا كُنا نناقش أمر الطلاق طيلة الظهيرة
    Onunla gerçekten arkadaşça yazışmaya başladım. Seninle o kadar çok tartışıyorduk ki. O beni, çok iyi tanıyordu. Open Subtitles لقد بدأت أكتب له كصديقة فحسب كنّا نتجادل كثيراً ، وكان يعرفني جيّداً
    Karım ve ben tartışıyorduk. Onlara ne olduğunu anlatıyorum. Open Subtitles كنا نتجادل أنا وزوجتي، إني أخبرهم ما حدث
    Yaklaşık 14 yaşındaydım, onun evindeydik, tartışıyorduk. TED كان عمري حوالي 14 سنة وكنا نتناقش في منزله.
    Biz de tam babanın mide kanserinden haberi olup olmadığını tartışıyorduk. Open Subtitles كنا نتناقش فحسب سواء علم أبوك بأمر مرضه ... أو لا
    Biz de bu kabul törenlerinin saçmalığını tartışıyorduk ve senin gibi birinin neden kendini böyle bir muameleye maruz bıraktığını merak ettik. Open Subtitles كنا نناقش الحماقة المطلقة لهذه الطقوس الابتدائية وكنا نتسائل كيف لفتاة مثلك تخضع لكل هذا؟
    Evet, aslında bizde tam olarak bunu tartışıyorduk, değil mi, Prue? Open Subtitles أجل، فلقد كُنّا نناقش الأمر للتو أليس كذلك، برو؟
    Biz de tam nasıl yoktan kamera var edebileceğimizi tartışıyorduk. Open Subtitles هاوارد و انا كنا نناقش كيف يمكننى نزع كاميرا من مؤخرتي
    - Seçenekleri tartışıyorduk. - Rahip Goodfellow'a da açıklamıştık. Open Subtitles و كنا نناقش الحلول كما قلت للمحترم جودفيلو
    Biz de tam geçit biçme programını tartışıyorduk. Open Subtitles مرحبا جون. كنا نناقش برنامج حصاد البوابات
    Dün oturuma son verdiğimizde, CTU ajanlarının operasyonlar sırasında uyguladığı sertlik ve işkenceleri tartışıyorduk. Open Subtitles بالأمس عندما بدأنا كنا نناقش الأعمال الوحشية والتعذيب من قبل عميل وحدة مكافحة الإرهاب في غضون عملياتهم
    Bundan kimin sorumlu olduğuna dair tartışıyorduk. Open Subtitles نتجادل حول من منا كان يجب عليه أن يتأكد من وجود والدي ليفي
    Bir yıldan fazladır bunun üzerinde tartışıyorduk. Open Subtitles لقد كنا نتجادل حول هذا الأمر منذ حوالي العام
    Onunla gerçekten arkadaşça yazışmaya başladım. Seninle o kadar çok tartışıyorduk ki. O beni, çok iyi tanıyordu. Open Subtitles لقد بدأت أكتب له كصديقة فحسب كنّا نتجادل كثيراً ، وكان يعرفني جيّداً
    Biz de tam babanın mide kanserinden haberi olup olmadığını tartışıyorduk. Open Subtitles كنا نتناقش فحسب سواء علم أبوك بأمر مرضه ... أو لا
    Tam da kendi çocuğumuz olması konusunda umutsuzluğa düşmüş, evlat edinmeyi tartışıyorduk. Open Subtitles كنا قد فقدنا الأمل بأن يكون لنا طفل وكنا نتناقش عن تبني واحداً
    Elaine'le bir erkeğin çekici olup olmadığını anlayıp anlayamayacağını tartışıyorduk. Open Subtitles كنا نتناقش عما إذا كان بامكاني الاعتراف بجاذبية رجل.
    O gece Lauren'la ben neden tartışıyorduk biliyor musun? Open Subtitles أتريدن حول ماذا أنا ولورين كنا نتشاجر فى تلك الليلة؟
    Evet. Telefonda gösteriye katılmayı tartışıyorduk. Open Subtitles .نعم , ناقشنا على الهاتف الانضمام إلى حركة المعارضة
    Hangi konuda tartışıyorduk? Open Subtitles وماذا.. ما الذي تجادلنا عنه؟
    Biz de bu sene sağlık sisteminde ve sinemada ne kadar önemli gelişmeler olduğunu tartışıyorduk. Open Subtitles لقد كنا نتحدث عن مدى خطورة هذه السنة على الجانب الصحي ، و على صعيد الإنتاج السينمائي
    Arkadaşım Kramer'la geçen gün biz de bunu tartışıyorduk. Open Subtitles كنت أناقش ذلك مع صديقي كرايمر قبل عدة أيام.
    Açık söylemek gerekirse, şirketin bizim tarafından birinin sabotaj yapmasının ne kadar imkansız olduğunu tartışıyorduk. Open Subtitles بصدق، كنّا نُناقش كمْ هُو أمر مُستبعد أن يقوم شخص من جانبنا من الشركة بإرتكاب هذا التخريب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more