Cordy, lütfen bir kez olsun söylediğimi benimle tartışmadan yapar mısın? | Open Subtitles | لمرة واحدة هل تفعلين ما أقوله لكِ بدون جدال ؟ |
Demem o ki; sen bir polissin, ben de bir savcı. Bizler de tartışmadan tanışamayacaksak, dünya ne hale geliyor dersin? | Open Subtitles | ما اقصده انك شرطي وانا مدعي عام اذا امكننا التعارف بدون جدال, فمالذي سيحدث للعالم؟ |
Evet geldin. Bu bir münakaşa. Münakaşanın tartışmadan farkı yok. | Open Subtitles | نعم , أنت أردت أن يكون لدينا نقاش أي نقاش, إنها مجرد حجة |
Bebek söylentisini tartışmadan önce Reston'a sızdırmalıyız. | Open Subtitles | سوف نسرّب خبر الطفلة لروستن قبل المناظرة |
Ne yani, savaşmadan, tartışmadan zayıf noktalarımı yumruklamadan mı? | Open Subtitles | لا عراك ولا مجادلة ولا لكمي في مناطق ضعفي؟ |
Dün gece yaşananlar sadece bir tartışmadan ibaretti, tamam mı? | Open Subtitles | ماحدث ليلة أمس كان الجدال الأول .. صحيح ؟ |
Doğru anlamış mıyım LaTour, 6 Mayıs'taki tartışmadan sonra Albay Paradine'i bir daha canlı görmediniz? | Open Subtitles | هل افهم, انه بعد مشاجرة ليلة السادس من مايو, لم تر قط الكولونيل بارادين حيا ابدا ؟ |
Bayan Ross ve 40 yaşındaki kızına birbirleriyle tartışmadan konuşmanın yolunu bulmalarına yardım etmekten başka işim yok. | Open Subtitles | و إبنتها ذات 40 عاماً حتى يكلمان بعضهما بدون جدال |
Geçen gün aramızda çıkan bir tartışmadan dolayı özür dilemek için oraya uğramıştım. | Open Subtitles | مررت بالفندق لأعتذر له عن جدال نشب بيننا |
Soru sormadan, tartışmadan ne söylersek onu yapacaksın. | Open Subtitles | ستقوم بفعل كل شئ نطلبه منك من دون جدال , من دون أسئلة |
Soru sormadan, tartışmadan ne söylersek onu yapacaksın. | Open Subtitles | ستقوم بفعل كل شئ نطلبه منك من دون جدال , من دون أسئلة |
Her türlü tartışmadan yırtabiliyorsun. | Open Subtitles | بعمل هام تستطيع التهرب من أي جدال |
Evet, eğer hayat tartışmadan ibaret olsaydı kolayca galip gelirdin. | Open Subtitles | أجلّ,ولو كانت الحياة مجرد نقاش, ستفوزين بسهولة |
Doğru düzgün bir görüşme yapmadan veya üzerine hiç tartışmadan, hiç değişiklik yapmadan veya üzerine hiç tartışmadan, hiç değişiklik yapmadan veya üzerine hiç tartışmadan, hiç değişiklik yapmadan finansal gücün acilen kullanılması yönünde kanun çıkması için ısrar etti. | Open Subtitles | لقد آصر أنه يجب فعل هذا بدون قرارات ذات معنى او نقاش أو اي تغيير .. |
Hayır, anlayışlı bir tartışmadan sonra uzlaşmaya vardık. | Open Subtitles | كلا , توصلنا الى التفاهم . بعد نقاش مدروس |
tartışmadan o şekilde ayrılmamalıydım. | Open Subtitles | لم يجدر بي الخروج من تلك المناظرة |
Tom Dobbs tartışmadan beri hız aldı. | Open Subtitles | (توم دوبس ) إستمر في كسب الزخم منذ المناظرة . الآن، بعدالمناظرةمباشرة، كانيوجدرد فعلمزدوج، |
tartışmadan bir şeyler yapmalıyım. | Open Subtitles | انظري, أريد أن أفعل شئ ما بدون مجادلة. |
Anne babamla ettiğim aptalca bir tartışmadan sonra Sri Lanka'yı terk ettim. | Open Subtitles | لقد تركت سيلون بعد مجادلة غبية مع ابواى |
Bu tartışmadan yoruldum. | Open Subtitles | أيها الرب، كم تعبت من هذا الجدال |
Ayrıca komşularda Bay Bauer ile babasının arasında geçen bir tartışmadan dolayı şikâyette bulundu. | Open Subtitles | مع الحمض النووي للسيد. سكوت باور وقد اشتكي الجيران ايضاً جراء سماعهم مشاجرة |
Bir türün son üyesini gizlice ve tartışmadan öldürmek, nasıl birisi için iyilik yapmak sayılır ki? | Open Subtitles | كيف أن قتل اخر فرد في فصيلته , في السر و بدون مناقشة , لخير أي شخص؟ |