"tartışmaların" - Translation from Turkish to Arabic

    • المناقشات
        
    • النقاشات
        
    • المداولات
        
    Peki, tartışmaların, olumlu bir şeylere yol açmasını sağlayacak nasıl yollar bulabiliriz? TED فكيف يمكننا أن نجد طرق لجعل المناقشات تثمر بشيء إيجابي؟
    İnsanlar mutluluğun nedenleri hakkında çok uzun zamandır, aslında binlerce yıldır tartışıyorlar; ancak görünen o ki, bu tartışmaların birçoğu çözümsüz kaldı. TED وقد كان الناس يناقشون أسباب السعادة لوقت طويل حقاً، في الواقع منذ آلاف السنين، ولكن يبدو أن العديد من تلك المناقشات لا تزال من دون حل.
    Var olan tüm bu ilanlar, skandal gazeteleri, tartışmaların hepsi benim bu çalışmam hakkındaydı. İnsanlar henüz çalışmayı görmeden, filmler yasaklanmış oluyordu. Politikacılar da bu işe bulaştı. Her türlü şey, büyük manşetler. TED اذا هذه صحف الفضائح, الصحف الصفراء, المناقشات التي تجري وكلها عن هذا العمل افلام كانت تحظر قبل ان يأخذ الناس فرصة مشاهدتها السياسيون كانوا يتدخلون كل انواع الاشياء, عناوين رئيسية عظيمة
    Amerikan hukuk sisteminde suçlanan kişilerle, eğer bu Amerikan hükümetinin yarar sağlıyor ise, bundan bir şey çıkarmak ve anlaşmaya gitmek gibi güçlü bir gelenek vardır. Her zaman bu tür tartışmaların içinde bulunuruz. TED لكن هناك تقليد قوي في العداله الامريكيه للنقاش مع اشخاص تم اتهامهم بتهم, من اجل في حال كان الامر مفيدا للحكومه للحصول على شئ من هذا الامر, انه هناك احتماليه لهذا النوع من النقاشات.
    Bizler toplumlarda meydana gelen etik tartışmaların tercümanları olmalıyız. TED علينا أن نترجم النقاشات الأخلاقية التي تحدثُ في المجتمع الأكبر.
    Ek, tartışmaların seçimler üzerindeki etkisi hakkında. Open Subtitles المرفق كان عبارة عن مقال عن تأثير المداولات على الانتخابات
    Zaten yazmıştım... Sonucun üzerinde tartışmaların yarattığı etki hakkında. Open Subtitles --والتي بالفعل قد كتبتها عن تأثير المداولات على النتائج
    Gezegenimizin durumu etrafındaki sessizliği yıkmamız gerekiyor; iklim bilimi hakkında hazırdaki tartışmaların ilerisine gitmeli; çözümleri paylaşmalı; açık bir kaple doğruları konuşmalı; iklim değişikliğinin üzerine gitmek için bunu öğretmeliyiz, bizler cinsiyet eşitliğini bir gerçek haline getirmeliyiz. TED ‫تجاوز المناقشات المصنعة‬ ‫حول علم المناخ ،‬ ‫وتبادل الحلول ، وق‬ ‫ول الحقيقة بقلب مكسور ومفتوح.‬ ‫علّمي‬ ‫ولكن للتصدي لتغير المناخ ،‬ ‫يجب علينا أن نجعل المساواة بين الجنسين حقيقة واقعة.‬ ‫وفي مواجهة‬ ‫التحدي الذي يبدو مستحيلا, تشكل‬
    Gelişmiş ülkelerdeki durum ise çok daha karışık. Özellikle de halk nezdinde, bir yanda mültecilerin korunması diğer yanda ise benim görüşüme göre yanlış yorumlanan güvenlik sorunları arasındaki tartışmaların karışımı. TED الاتجاه السائد في العالم المتقدم هو بخصوص هذه الأسئلة لكي تكون أكثر وأكثر تعقيدا، خاصة عندما تكون هناك، في الرأي العام، مزيج من المناقشات بين حماية اللاجئين من جهة وأسئلة الحماية -- في رأيي يُساء تفسيرها-- من جهة أخرى.
    Bu ailede tartışmaların bitme şekli budur. Open Subtitles هذه هي الطريقة التي تنهار فيها النقاشات في هذه العائلة.
    Evet, entellektüel tartışmaların döndüğü ekonomistlerin finans haberleri bloğu. Open Subtitles بلى,إنه موقع أخبار إقتصادية ومنتدى للنقاشات والذي يحتوي على مستويات رفيعة من النقاشات بداخله.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more