"tartıştığınızı" - Translation from Turkish to Arabic

    • تتجادلان
        
    • تتجادل
        
    • كنتما تتشاجران
        
    • تتجادلين
        
    • تتجادلون
        
    Çünkü geçen sabah tartıştığınızı gören bir tanığım var. Open Subtitles لأنّ لديّ شاهد عيان الذين شاهدكما تتجادلان صباح الأمس
    Eve geldiğimde, babamla tartıştığınızı gördüm. Open Subtitles أتيت إلى البيت لأراكَ أنت و أبي ، تتجادلان.
    Vanessa'nın tartıştığınızı gördüğü kadın kimdi? Open Subtitles من كانت هذه المرأة التى رأتك فانيسا وأنت تتجادل معها ؟
    İnsanlar tartıştığınızı duymuşlar Open Subtitles الناس سمعوك تتجادل
    Merdivenlerin başında tartıştığınızı zaten kabul ettiniz. Open Subtitles لقد إعترفت بالفعل أنكما كنتما تتشاجران أعلى السلم
    Ama birkaç şey hakkında tartıştığınızı söylemiştin. Open Subtitles ولكنك قلت أنكما كنتما تتشاجران حول عدة أشياء
    - Sizi Roswell'de kurbanın öldürüldüğü gün onunla tartıştığınızı gördüğünü söyleyen tanıklarımız var. Open Subtitles -لدينا شهود في (روزويل) شاهدوكِ تتجادلين مع الضحية في اليوم الذي قُتلت فيه
    iPad ekranımdan ofisimin dışında tartıştığınızı gördüm. Open Subtitles رايتكم يا رفاق تتجادلون أمام مكتبي. على خلاف إلايباد خاصتي،لذا سألت
    Herkes ikinizin bütün akşam tartıştığınızı söylüyor. Open Subtitles الجميع يقولون أنهم سمعوا أصواتكما أنتما الاثنان تتجادلان طوال الليل
    Camdan tartıştığınızı gördüm. Open Subtitles رايتكما تتجادلان عبر النافذة.
    Siz ve Bay Cross'un dün tartıştığınızı kabul ediyorsunuz? Open Subtitles تعترف أنك و السيد (كروس كنتما تتجادلان بالأمس؟
    Bak, para hakkında tartıştığınızı duydum. Open Subtitles -أنصت، سمعت بأنّكما تتجادلان بشأن المال
    Tanıklar, sen ve Anne'nin iş yerinin dışında tartıştığınızı söylediler. Open Subtitles لقد رأوك شهود عيانٍ تتجادل أنت و(آن) خارج مكان عملها البارحة.
    Babanla tartıştığınızı gördüm. Open Subtitles -فرأيتُكَ تتجادل ووالدكَ
    - Babamla tartıştığınızı söylüyor. Open Subtitles -قالت أنّكِ ووالدي كنتما تتشاجران .
    Bak, babamla Rebecca hakkında tartıştığınızı duydum. Open Subtitles انطري؛ سمعتكِ تتجادلين مع ابي عن ريبيكا
    Kapıdaki görevli bana sizin Zambrano'yla tartıştığınızı söyledi ve konuştuğum ajan... Open Subtitles حارس البوّابة أخبرني أنّكِ كنتِ تتجادلين مع (زمبرانو) وعميل تحدّثتُ إليه...
    Demek istediğim, sizin tartıştığınızı gördüm. Ne yapsaydım yani? Open Subtitles اقصد اني رأيتكم تتجادلون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more