| Ben halen Tatildeyim ve biriyle tenis oynayacağım. | Open Subtitles | أنا مازلت في عطلة وسألعب كرة المضرب مع أحدهم |
| Dünden beri Tatildeyim ben. Ne yaptığımı biliyor musun? | Open Subtitles | أنا في عطلة ليوم واحد أتعلمين ماذا فعلت؟ |
| Şu an Tatildeyim. | Open Subtitles | أَنا في إجازة الآن , إذا أردتم الوصول لى سأكون بالبيت بعد قليل |
| Şey, bu konuda sana iyi şanslar, Jorgensen, ama artık Tatildeyim. | Open Subtitles | حظا سعيدا بذلك ,جوقينسون ,لكنني في إجازة |
| Tatildeyim. Harika zaman geçiriyorum. | Open Subtitles | أنا في أجازة أنا أقضي وقت رائع |
| Tatildeyim. Biraz dinlendim. | Open Subtitles | انا في اجازة لا داعي للعجلة |
| Tatildeyim gördüğünüz gibi, tebdili kıyafet dolaşıyorum. | Open Subtitles | كما ترى , أنا فى أجازة وأستخدم إسم مستعار |
| Tatildeyim. | Open Subtitles | أنا في عطلة وذهب إلى دورة المياه |
| Kahvaltı olabilir. Çok erken olmasın. Tatildeyim. | Open Subtitles | ربما الفطور لكن ليس مبكراً فأنا في عطلة |
| Tatildeyim amına koyayım. Fena halde sarhoşluk diye bir şey yok! | Open Subtitles | إننا في عطلة, لايمكن أن تكون ثملاً جداً |
| Hey! Buna iznim var. Tatildeyim. | Open Subtitles | كفى، يحق لي هذا فأنا في عطلة |
| Ateş etme, lütfen. Ben Tatildeyim. | Open Subtitles | لا تضربني رجاء أنا في عطلة |
| Ateş etme, lütfen. Ben Tatildeyim. | Open Subtitles | لا تضربني رجاء أنا في عطلة |
| Tatildeyim, valla. | Open Subtitles | أَنا في إجازة لأجلِ السيد المسيح. |
| Tatildeyim ve rahatsız edilmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا في إجازة ولا أريد الإنزعاج |
| Tatildeyim ve rahatsız edilmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا في إجازة ولا أريد الإنزعاج |
| Kız arkadaşım Claire ile Tatildeyim. | Open Subtitles | أَنا في إجازة مَع صديقتِي، كلير، |
| Ve işime gelince, um, Tatildeyim, yani ah, bunun hakkında konuşmayalım. | Open Subtitles | أما بالنسبة إلى وظيفتي... أنا في أجازة لذا, دعينا لا نتحدث عن هذا, فلنستمتع بوقتنا, موافقة؟ |
| Şimdi olmaz. Tatildeyim. | Open Subtitles | ليس اليوم انا في أجازة |
| burada Tatildeyim, adamım. | Open Subtitles | أنا هنا في اجازة |
| Ah, aslında, bilmiyorum. O burada çalıştığınızı söylemişti. Tatildeyim ve seni görmeye geldim. | Open Subtitles | قال إنك تعلمين هنا أنا هنا فى أجازة و أتيت لرؤيتك |
| Bu gece olmaz, tatlım. Tatildeyim. | Open Subtitles | ليس الليله عزيزتي انا في اجازه |
| Ben de bundan bahsediyordum adamım. İşte şimdi Tatildeyim. | Open Subtitles | هذا ما كنت اتحدث عنه والان، انا في عطله |
| Winnipesaukee gölünde bir Tatildeyim. | Open Subtitles | أنا بإجازة على بحيرة "وينبيزاكي"، أليس كذلك؟ |