Bu yüzden,bu akşam 9:03 gibi , tatlıdan hemen sonra, | Open Subtitles | لذا ، إبتداءً مِنْ 9: 03 من هذا المساء مباشرةً بعد فصل ِ الحلوى |
tatlıdan daha tatlı olan sevmektir Ekşiden ekşi olan da sevmektir | Open Subtitles | "أحلى من الحلوى محبّة؛ و أكثر حامض من الأكثر حامض محبّة" |
Sizi uyarmalıyım İngiliz tatlıları tatlıdan tatlıdır. Alışkın değilseniz, dikkatli olun. | Open Subtitles | الحلوى البريطانية محلاة أكثر من أي شيء أعتدت عليه |
Belki tatlıdan sonra, açabiliriz-- | Open Subtitles | موافق أتعلم، هناك مباراة الليلة .. ربما بعد التحلية يمكننا أن |
tatlıdan sonra, kalkmamız gerektiğini çünkü yarınki matematik sınavına çalışacağını söyleyeceğim. | Open Subtitles | بعد التحلية سأقول من الأفضل أن نرحل لأنه يجب عليك الدراسة لإمتحان الرياضيات غداً |
- Evet. O hödük tatlıdan önce bitti. | Open Subtitles | صحيح, الموعد هذا قد انتهى قبل أن تصل التحلية. |
Belki sabah yada tatlıdan sonra seni geri alabilirim. | Open Subtitles | اعني , ربما اعيدك الى العمل في الصباح او بعد تناول الحلوى |
Kamyon duraklarından, ayılardan ve şu berbat tatlıdan uzak dur. Neydi adı? | Open Subtitles | تجنب الشاحنات المتوقفة والدببة وتلك الحلوى البشعة , ما أسمها؟ |
- Ne? Tabağınızda duran kremalıya benzeyen tatlıdan bahsediyorum. | Open Subtitles | الحلوى التي تشبة الكاسترد الموجودة في طبقك. |
tatlıdan önce elbise değiştiririz demiştin. | Open Subtitles | قلتي بأنّه يمكننا تغيير ملابسنا قبل تقديم الحلوى. |
[İbrahim] O tatlıdan Hünkâr'ımız da yeseydi nice olacaktı haliniz? | Open Subtitles | ماذا كان ليحصل إن أكل جلالته الحلوى أيضاً؟ |
Burada en sevdiğin tatlıdan var. | Open Subtitles | مهلاً، أنظري إلى ذلك لدي الحلوى المفضلة لك |
Pastayı tatlıdan sonra yedim. | Open Subtitles | لقد فعلت ، وأكلت فطيرة الليمون بعد الحلوى. |
Dondurulmuş yoğurt robotunun yaptığı tatlıdan alabiliyormuşsun burada. | Open Subtitles | حيثُ يمكنُك شراء الحلوى المصنوعة من الروبوت |
Akşam yemeğinden tatlısına kadar her şeyi planladım, tatlıdan kastım benim. | Open Subtitles | حسنا, عيد الحب لقد خططت لكل شىء بداية بالعشاء و حتى التحلية و بالتحلية اقصد انا |
tatlıdan sonra karaoke yapalım! | Open Subtitles | بعد التحلية ، لنغنّي الكاريوكي |
Steven tatlıdan fazlasını tatıyordu. | Open Subtitles | حسنا،ستيفن تذوق أكثر بكثير من التحلية |
- Evet. O hödük tatlıdan önce bitti. | Open Subtitles | بلى، ذلك الأحمق انتهى قبل وصول التحلية |
Neden onlara yapmayı seçtiğin tatlıdan bahsetmiyorsun? | Open Subtitles | لم لا تخبرهم عن طبق التحلية الذي اخترته |
Sen de onları tatlıdan mahrum bırakmak istemedin yani. | Open Subtitles | ولا تجرؤ على حرمانهم من التحلية. |
Yemek holünde, tatlıdan sonra Ama tüm masalar temizlenene kadar bekleyin | Open Subtitles | فى قاعه الطعام ، و بعد التحليه لكنى سأنتظر حتى الإنتهاء من تنظيف الطاولات |