"tatlıydı" - Translation from Turkish to Arabic

    • لطيفاً
        
    • لطيفا
        
    • جميلاً
        
    • حلوة
        
    • لطيفًا
        
    • جميلا
        
    • رقيقاً
        
    • حلوَّ
        
    • عذبة
        
    • كان لطيف
        
    • لطيفَ
        
    • حلواً
        
    Orada söylediğin şey çok tatlıydı. Çok dokunaklıydı. Neredeyse söylediğine inandım. Open Subtitles كان كلاماً لطيفاً ما قلتيه هناك، مؤثر للغاية كدت أن أصدقه
    Çok tatlıydı. Open Subtitles كان يحاول أخذ دراجتها, كان الأمر لطيفاً جداً
    Çok tatlıydı ve şimdi "ben bir gangsterim" havalarında. Open Subtitles لقد كان لطيفا معى للغايه والان هو عضو فى عصابه.
    Bilirsin, "Suzie, 'siktiriboktan' demeye çalışırken nasıl da tatlıydı değil mi?" Open Subtitles أتعرف.. مثل ما كان لطيفا عندما سوزي لم تستطيع أن تقول سوبر كالفكنج
    Çok tatlıydı ve başıma gelen en romantik şeydi. Open Subtitles حسناً، لقد كان جميلاً جداً, وكان كالشيء الأكثر رومانسية أبداً.
    Çocukken ne kadar tatlıydı. Ben sadece anılarımı mahvettiği için üzgünüm. Open Subtitles كم كانت حلوة وهي طفلة ذلك أفسد ذكرياتي وحسب
    Tam olarak hatırlamıyorum. Çok tatlıydı. Open Subtitles لا أستطيع ان أتذكره بالضبط لقد كان لطيفًا
    Çok tatlıydı, fakat tutuklusun. Seni içeri almam gerek. Open Subtitles كان هذا جميلا, لكن انت تحت الاعتقال يجب ان أخذك
    Seung Jo da küçükken tatlıydı, değil mi? Open Subtitles سيونغ جو كان لطيفاً ايضاً عندما كان صغير اليس كذلك ؟
    Öğleden sonra o ufak çocukla oynamıştım çok tatlıydı. Open Subtitles كنتُ أقضي معظم أوقاتي في اللعب مع ذلكَ الطفل. كان لطيفاً للغاية.
    On yedi yaşındaydım ve benim için çok tatlıydı. Open Subtitles كنت في السابعة عشرة وكان لطيفاً جداً معي
    Diğer herkese göre kirliydi ama bana göre tatlıydı. Open Subtitles كان عنيفاً مع الآخرين ولكنه كان لطيفاً معي
    Dinle, beni ele vermediğin için teşekkürler. Bu çok tatlıydı. Open Subtitles شكراً لعدم فضحي ، كان ذلك لطيفاً
    Bilirsin, "Suzie, 'siktiriboktan' demeye çalışırken nasıl da tatlıydı değil mi?" Open Subtitles أتعرف.. مثل ما كان لطيفا عندما سوزي لم تستطيع أن تقول سوبر كالفكنج
    Arkadaşlarımızla arabayla gezmeye çıkmıştık sabıkası vardı, ama çok tatlıydı. Open Subtitles ركب السارة مع بعض الأصدقاء في رحلة مرحة لذلك كان لديه سجل لكنه كان لطيفا ً ..
    Tanıştığım adam çok tatlıydı, ama bu kadar tatlı olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles الرجل الذي قابلته كان لطيفا لكن لم تكن لدي فكرة عن مدى لطافته
    Geyiği. Çok tatlıydı, anne. O kadar yakınlaşmıştım ki. Open Subtitles الغزال، لقد كان جميلاً جداً يا أمي، كان قريباً للغاية
    Ve Chandler gerçekten çok tatlıydı beni teselli etti ve.. Open Subtitles آه. وكان تشاندلر حقا حلوة وانه مواسي لي...
    Mulroney'nin yerine gittiniz ve konuştunuz, o çok tatlıydı. Open Subtitles لذا ذهبتما لمقهى "مورلوني"، وتبادلتما الحديث وقد كان لطيفًا
    Ama öyle tatlıydı ki, yaşamana izin vereceğim. Open Subtitles ولكن هذا كان جميلا للغاية على أن أدعك تعيش
    O kadar tatlıydı ki ağlayabilirdim. Open Subtitles كان رقيقاً لدرجة كانت لتجعلني أبكي
    Yaptığın şey çok tatlıydı . Open Subtitles ذلك كَانَ حلوَّ جداً منك
    Başlangıcı acıydı ama sonu ne kadar tatlıydı. Open Subtitles ولكن ألكم هي نهايته عذبة
    Çok tatlıydı. Kendimi bir parça kötü hissettim. Open Subtitles لقد كان لطيف للغاية أشعر بالسوء حيال ذلك
    - Mahallenin papazını düşün! - Deneyeceğim, ama çok tatlıydı. Open Subtitles فكّرُي بالقسيس بتاعك هأُحاولُ،لَكنَّه كَانَ لطيفَ جداً.
    Ama öyle. Tadına baktım. Ve çok tatlıydı. Open Subtitles أوه ولكني تذوقته وكان مذاقه حلواً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more