"tatlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • نكهات
        
    • النكهات
        
    Daha az çalışma saatleri mi, daha uzun lolipop çubukları mı, yoksa farklı tatlar mı istiyorlar acaba? Open Subtitles هل يحتاجون لساعات أقل أو عِيدان أطول أو نكهات مختلفة ؟
    On numara! Yeni tatlar üzerinde çalışıyorum. Birinin o tatları kontrol etmesi gerek. Open Subtitles أنا أعمل على نكهات جديد و بحاجة لمن يتذوقها
    Hatta, böyle egzotik tatlar olmadan hayatımı nasıl geçirmişim bilemiyorum. Open Subtitles في الواقع، لا أدري كيف مضيت لهذا الحد في حياتي بدون تجربة نكهات غريبة كهذه حسناً، إذاً ما المشكلة؟
    Gelişmiş bir yapay zekânın gücüyle akıllara durgunluk verecek ne tür tatlar oluşturabiliriz? TED ما هو نوع النكهات الجديدة المذهلة التي يمكن صنعها باستخدام قوة الذكاء الاصطناعي المتقدم؟
    Ondaki tatlar dünyanın en güzel, en muhteşem, en eski ve en heyecan verici tatlarıdır. Open Subtitles إن نكهته واحدة من أروع وأصعب النكهات والأقدم على هذا الكوكب
    Evet. Çocukların eroini sevmesini sağlayan tatlar vardı. Open Subtitles أجل لقد كانت كل النكهات المختلفة التي جعلت الأطفال يحبون الهيروين
    Ve farklı tatlar içeren peynirlerle yaptığımız deneylerden sonra, farkettim ki, bu direkt bir atak. TED وبعد عدة نكهات من الجبن التي قدمناها للدودة - عدة انظمة - لاحظنا .. ان هذه الدودة ليست دودة هجوم عشوائية بل موجهة
    yeni sakız tatları veya Coca Cola için yeni tatlar geliştirirken izlemek, Kosovalılar ve Batı Sahra'daki Sahraviler için yeni stratejiler geliştirmeme yardımcı oldu. TED وهم يطورون نكهات جديدة لعلكة " ريلي " ونكهات جديدة " للكولا " والتي ساعدتني اكتشاف استراتيجيات حل جديدة للكوسوفين وللصحراوين في الصحراء الغربية
    Köpük ve egzotik tatlar olmasın. Open Subtitles لا رغوه لا قرفه لا نكهات غريبه
    Değişik değişik tatlar var. Open Subtitles حصلت على نكهات مختلفة.
    (Kahkahalar) Daha iyi tatlar ve aromalar üretebiliriz. TED (ضحك) لامكننا انتاج نكهات وروائح افضل
    Bazıları değişik tatlar arar, Sam. Open Subtitles (للمثلجات عدة نكهات يا (سام
    Ben köri insanı değilim, halkımın sevdiği tatlar beni tanımlayamaz. Open Subtitles لست "إنسان كاري". النكهات التي يستمتع بها شعبي لا تحددني.
    Bu reaksiyon olduğunda, bir dizi tat ve aroma bileşimi oluştururlar, bunlar da birbirleriyle reaksiyona girerek daha karmaşık tatlar ve kokuları meydana getirir. TED وعندما يحدث هذا التفاعل ينتج مجموعة واسعة من مركبات النكهة والرائحة الذين يتفاعلون مع بعضهم أيضاً مشكلين مزيجاً معقداً اكثر من النكهات والروائح .
    Onların hava tatlar geliyor... Open Subtitles لأن الهواء هناك في له الكثير من النكهات
    [Kabak Çöpü Parçası] (Gülüşmeler) [Fıstık Ezmesi Balçığı] [Çilek Kreması Hastalığı] (Gülüşmeler) Bu tatlar umduğumuz gibi lezzetli değiller. TED (استراحة قمامة اليقطين) ضحك (صلصال زبدة الفول السوداني) (مرض قشدة فراولة) (ضحك) هذه النكهات ليست لذيذة كما كنا نأمل أن تكون.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more