Sanırım çocuk uyandığında Taub'u zor bir tercih bekliyor. | Open Subtitles | اظن ان لدى تاوب خيار صعب ليتخذه عندما يستيقظ الولد |
Yeri gelmişken Chase Taub'u görmezden gelmeye mi çalışıyor yoksa Park'ı görmezden gelmediğini kanıtlamaya mı? | Open Subtitles | و يتواسط مع هل تشايس يحاول ان يتفادى تاوب ام أنه يحاول ان يثبت |
Ve kendi bulamayacağın fikirler için Taub'u işe aldın. | Open Subtitles | (كما أنّك عيّنتَ (تاوب كي يأتي لك بالأفكار |
Onüç'ü ve Taub'u dövmeyi bırakın. | Open Subtitles | توقّفا عن كيل الضربات (لـ(ثلاثة عشرة) و(تاوب |
Taub'u da inatçılığı için hakaretle ve biraz şamarla tedavi et sonra da beyin yetmezliği için çalıştırmaya başla. | Open Subtitles | عالج (تاوب) بتوبيخه و الضرب الخفيف من أجل كسر عناده و اجعله يذاكر من أجل علاج فشل مخه |
Gerçi Taub'u daha az sinir bozucu yapabilir. | Open Subtitles | ومع ذلك هذا لا يجعلنا نعتبر تاوب) أقل إزعاجاً) |
Chase ve Taub'u ara. | Open Subtitles | اتصل بتشايس و تاوب |
Adams Taub'u korumak için itiraf etti. | Open Subtitles | أدامز اعترفت لتحمي تاوب |
Biri Taub'u çağırsın. | Open Subtitles | {\pos(192,200)}(ليهاتف أحدكم (تاوب |
Taub'u yargılamakla meşguldüm. | Open Subtitles | (كنتُ مشغولاً بالحكم على (تاوب |
Taub'u eski kocasıyla karşılaştırıyordu. | Open Subtitles | -بينما تقارن بين (تاوب) وزوجها السابق |
Dr. Taub'u tanıdığınızı bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم أنّكِ تعرفين د. (تاوب) |
Taub'u bulayım. | Open Subtitles | سأحضر تاوب |
- Bu neden Taub'u rahatsız etsin ki? | Open Subtitles | ولمَ عساه ذلك يضايق (تاوب)؟ |