Zavallı küçük Tavşancık. Az kalsın kaplanın birine yem oluyordun. | Open Subtitles | أيها الأرنب المسكين الصغير لقد كدت تؤكل من قبل نمر |
İki Tavşancık kulağı yaparsın, Tavşancık ağacın etrafında gezinir, yuvanın içinde, | Open Subtitles | تصنعين أذنين أرنب الأرنب يدور حول الشجرة و يدخل الجحر |
Genç prens, minik Tavşancık ve minik kokarcacık ile mi oynuyor? | Open Subtitles | هل يلعب الأمير الصغير مع الأرنب والظربان الصغيران؟ |
Yani Tavşancık olmadığı için biz de bütün gece uyumadık. | Open Subtitles | مايعني أننا كنا مستيقظين طوال الليل لآن أرنب ليس معها |
Selam Tavşancık, abin bana ağladığını söyledi. | Open Subtitles | أهلاً أرنبتي أخبرني أخاكِ أنكِ تبكين |
Dinle, Tavşancık. | Open Subtitles | اللعنة اسمع أيها الأرنب ذو العين الوردية |
Kırdığın tek şey o Tavşancık değildi, hanımefendi. | Open Subtitles | لم يكن ذلك الأرنب لم يكن الشئ الوحيد الذي قمتِ بتحطيمه يا سيدة |
Tavşancık o kilin içindeydi, tek yapmam gereken onu bulmaktı. | Open Subtitles | الأرنب كان في الصلصال كان علي أن أجده فحسب |
Selam şirin küçük Tavşancık. Yolun ortasında ne işin var? | Open Subtitles | مرحبا أيها الأرنب الصغير اللطيف ما الذي تفعله في منتصف الطريق؟ |
Tavşancık zıpladı. Tavşancık hopladı. | Open Subtitles | والأرنب قفز هنا الأرنب قفز هناك |
Tavşancık ağacın etrafında gezinir ve yuvaya girer. | Open Subtitles | الأرنب يدور حول الشجرة و يدخل إلى الجحر |
Gerçek bir Tavşancık değil, tatlım. Yalnızca ona bu adı taktık. | Open Subtitles | انه ليس أرنب يا حلوتي إنها كلمة نستعملها فقط |
"Kadife bir Tavşancık varmış. | Open Subtitles | حسناً , في قديم الزمان كان هناك أرنب مخملي |
Tavşancık muhteşem bir maceraya çıktığını ve hayatının en güzel zamanlarını yaşadığını söyledi. | Open Subtitles | أرنب يقول أنه فيه مغامره مدهشه يستمتع بالوقت في حياتة |
- Hani nerdeymiş Tavşancık? Sadece gülüyor. Travma falan geçirmiyor değil mi? | Open Subtitles | أرنب أرنب , أنه لطيف , دائماً مبتسم لا يبدوا عليه الصدمة ابداً |
- Çok iyiydi. Tavşancık, Tavşancık, Tavşancık. | Open Subtitles | الأرنب، الأرنب، الأرنب، الأرنب، أرنب، أرنب، أرنب أرنب. |
Sadece zararsız, küçük bir Tavşancık değil mi? | Open Subtitles | إنه أرنب صغير غير مؤذى ، أليس كذلك ؟ |
Selam Tavşancık. | Open Subtitles | مرحباً يا أرنبتي |
Yaralı mısın Tavşancık.. | Open Subtitles | يا أرنبي ، هل تأذيت ؟ |
- Tombik Tavşancık. - Tombik Tavşancık mı? Bu harika. | Open Subtitles | باني بانز - باني بانز أسم جميل - |
Sen de bana Tavşancık diyetine girip düzinelerce kişiyi öldürmeyen bir vampir söyle. | Open Subtitles | وأنتَ سمّني مصّاصَ الدماء الذي التزم بحمية الأرانب ولم يقتل العشرات |
Pekala, hadiyukarı gel Hadi, Tavşancık Bırakın da yukarı gelsin, yukarı gelsin. | Open Subtitles | جيد، تعال أصعد. تعال هنا، *بى رابد* أتركه يصعد |
Ağla bakalım Tavşancık, ağla- | Open Subtitles | أبكي، أيتها الأرنبة الصغيرة! أبكي! |
Bu küçük Tavşancık, kesinlikle haçını geri almak isterdi. Hey siz! | Open Subtitles | هذه الارنبة الصغيرة تتمنى لو تعود راهبة. |