"O binanın Tavan arasına girdim, sandık gibi bir şeyin üzerine çıktım." | Open Subtitles | دخلت الى الغرفة العلوية لذلك المبنى ووقفت على صندوق أو شيء ما |
Herhalde uzay gemimi de Tavan arasına attınız. | Open Subtitles | أعتقد أنك أخفيت مركبتي الفضائية في الغرفة العلوية |
Büyükannemin Tavan arasına taşınsa ne düşünürdün? | Open Subtitles | كيف سيكون شعورك إذا انتقل إلى العلية غرام؟ |
Ama Tavan arasına girdiğinde, kesinlikle çok sessiz olmalısın. | Open Subtitles | لكن عندما تصعد إلى العلية يجب أن تبقى هادءاً تماماً |
- Masamın üstünde Tavan arasına sakla ve hemen uza. | Open Subtitles | -نعم . ضعها في السقف فوق مكتبي، وثم امض بطريقك. |
- Biliyorsun, bir şey olursa, gidip annemi ve babamı aramalıyım. - Tavan arasına çık. | Open Subtitles | ـ أتعرفون حينما يحدث أىّ شىء سأخبر والدىّ ـ فقط اصعد للعليّة |
Eğer bana kalsaydı seni Tavan arasına kaldırırdım. | Open Subtitles | لو كان الأمر يعود إليّ, كنت لأضعك في العلية |
Toprağın bir kısmını Tavan arasına koymak için izin istedi. | Open Subtitles | طلب الإذن للتخلص من بعض أتربة الحفر فى غرفتنا العلوية |
Beni Tavan arasına da tıksan zihnimi, nazik bir çocuğunkine de çevirsen bir ruh kazanmak için çırpınan o küçük karanlık boşluğu göreceğim hep. | Open Subtitles | حتى لو أبقيتني حبيسةً في العليّة وأعطيتني عقل طفل وديع فسأظلُدائمًا.. |
-Ve rehineleri Tavan arasına çıkardı. | Open Subtitles | -و الرهائن عبر السقف |
Sadika'nın babası Tavan arasına izolasyon döşemesine yardım edip edemeyeceğini soruyor. | Open Subtitles | يريد والد (صديقة) أن يعرف إن كنت تستطيع مساعدته بوضع عوازل بالعليّة |
Tavan arasına dönüp resimlere baksak iyi olacak belki. | Open Subtitles | ربما علينا العودة إلى العليه لنلقي نظره على الرسوم |
Ama eğer gerçekten ilgiliysen, Neden Atlayıp Tavan arasına gitmiyorsun? | Open Subtitles | لكن إذا كنت تهتم حقا إذهب فوق وأقفز لأسفل في الغرفة العلوية وتأكد |
Doug'u Tavan arasına götür Ve bir güzel kilitle. | Open Subtitles | خذي دوج إلى الغرفة العلوية. أَحكمي عليه بشدة |
- Ne gibi? Tavan arasına gidelim ve her ihtimale karşı eski oyuncaklardan bazılarını paketleyelim. | Open Subtitles | ربما من الأفضل أن نصعد إلى العلية ونغلف بعض الألعاب القديمة تحسباً |
Hayır, Tavan arasına giden şu merdivenleri inip çıkmaktan. | Open Subtitles | لا، لأني مشيت صعودا و نزولاَ على تلك السلالم إلى العلية |
Bana söylediğin gibi Tavan arasına sakladım. | Open Subtitles | أجل. خبّأته في السقف كما أمرتني |
Tavan arasına Rene'nin parasını koymuştum ama şimdi yok mu yani? | Open Subtitles | وضعت نقوده في السقف والآن اختفت! |
Tavan arasına çıkın. Orada bir sandık dolusu kıyafet var. | Open Subtitles | اذهبوا للعليّة ، يوجد الكثير من الملابس هناك |
Evet, Tavan arasına zincirlenmiş boşanmış eş değilsen. | Open Subtitles | أجل، إلا في حال كنتِ الزوجة البغيضة المقيدة في العلية. |