| Önemli olan sadece verilen bilgi ve tavsiyenin kalitesi mi? | TED | هل ما يهم حقا هو فقط نوعية النصيحة و المعلومات؟ |
| Böylece ertesi gün tıbbi tavsiyenin aksine hastaneyi terk ettim. | TED | حينها، في اليوم التالي، غادرت المشفى، مخالفاً النصيحة الطبية. |
| Tıbbi tavsiyenin aksine hareket ettiğinin, kalman gerektiğini düşündüğümün farkındasın. | Open Subtitles | حسناً، تدرك أنك تغادر على عكس النصيحة الطبيّة وأنني أحثك على البقاء |
| Aşağıya indiğinde, seni hapishaneye nakledecek adamın vereceği tavsiyenin aynısını ben de sana vereyim o zaman. | Open Subtitles | سأعطيك نفس النصيحة التي يمكن أن تسمعها من رجل المقصف بالأسفل |
| Aşağıya indiğinde, seni hapishaneye nakledecek adamın vereceği tavsiyenin aynısını ben de sana vereyim o zaman. | Open Subtitles | سأعطيك نفس النصيحة التي يمكن أن تسمعها من رجل المقصف بالأسفل |
| İtiraz ediyorum Sayın Yargıç, oğluma her tanığa ilk çıkışlarında verdiğim tavsiyenin aynısını verdim. | Open Subtitles | أعترض يا سيدي القاضي، لقد قدّمتُ لابني النصيحة نفسها التي أقدّمها لأي شاهد يشهد للمرة الأولى |
| tavsiyenin tuhaf olan tarafı buydu. | TED | وهذا هو الأمر الغريب حول النصيحة. |
| Şimdi hatırladım, yaklaşık 9000 defa sana verdiğim tavsiyenin aynısı. | Open Subtitles | ؟ آه نعم! إنها نفس النصيحة بالضبط التي أعطيتها لكِ 9000 مرة! |
| Size verdiğin tavsiyenin aynısını ona da verdim. | Open Subtitles | أعطيتها نفس النصيحة التي سأسديكم إياها |
| - Ryan, sana ilk seansından sonra seni gebertmek istediğinde Fausta'ya verdiğim tavsiyenin aynısını... | Open Subtitles | سأعطيك) (النصيحة ذاتها التي أعطيتها (فاوستا عندما أرادت إطلاق النار عليك |