"tayfayı" - Translation from Turkish to Arabic

• الطاقم

Benimle bu tayfayı siklemem için konuşan adam, dışarıdakilerle herhangi birşey yaptırmak için konuşabilecekken, bu şekilde olması gerekmediğini bilirken, bu yaptığı boş geliyor.
يا لها من مضيعة بالنسبة لي، معرفة أن الأمر لا يجب أن يكون بهذه الطريقة معرفة أن الرجل الذي علمني أن أهتم بهذا الطاقم

Birkaç kere iş yaptığım bir tayfayı yönetiyor.
إنه يدير هذا الطاقم الذي عملت فيه لبضعة أوقات

Mekik, fırlatma sırasında hasar gördüyse başka bir mekik gönderilip orada mahsur kalmış tayfayı kurtarabilirdi.
إذا تضررت المركبة أثناء الإقلاع مركبة أخرى تستطيع أن تصعد لتنقذ الطاقم المحاصر

tayfayı koruyan tek şey koruyucu elbiseleri ve aslında topraklanmış değiller.
يحمي الطاقم الآن بزاتهم الشبكية فحسب وحقيقة أنهم ليسوا مؤرضين.

Ve gerçek şu ki ihanete uğradık. - tayfayı aramaya devam edeceğiz.
والحقيقة أنه تم خيانتنا سنكمل تفتيش الطاقم

- Bu pek çok tayfayı kıvrandıracak.
هذا سيترك قدراً كبيراً من الطاقم يعانون بشدة

Geleceğini bildiğim için tayfayı birkaç saatliğine gönderdim.
لم أبعث الطاقم إلّا ليغيبوا بضع ساعات لعملي بمقدمكَ

Sonra onunla beraber kalan gemileri ve tayfayı yok ediyor.
وبعد ذلك سيقوم بتدمير السفينة ومعها الطاقم

Neden bilmiyorum ama o insanları öldürmek için tayfayı kullandığını biliyorum.
لكني أعلم أنك استغليت الطاقم لاغتيال هؤلاء الناس

Sevkiyatını basan tayfayı bulduğumuzu Lin'e söyle.
أخبرهُ بأننا عثرنا على الطاقم الذي هجم على توصيلته.

Bana tayfayı umursamamı söyleyen adamın o insanları istediği her şeyi yaptırmaya ikna edeceğini bilmek.
معرفة أن الرجل الذي علمني أن أهتم بهذا الطاقم لمَ يمكنه إقناع أولئك الناس بأي شيء.

Ganimetin yerinin bilgisiyle birlikte tayfayı da tespit ettim.
تعرفت على أعضاء ذلك الطاقم مع المعلومة المحددة لمكان وجود تلك الغنيمة

Bir define gemisini alma düşüncesi zamanında tüm tayfayı gülmekten yere yatırırdı.
فكرة الإستيلاء على سفينة كنز شراعية ستجعل الطاقم يضحك عليكم ...

tayfayı buna razı edebileceğimi düşünüyorum.
أعتقد أنّه بإمكاني إقناع الطاقم بذلك.

tayfayı öldürüyorum.
سأقوم بقتل الطاقم.

tayfayı kurtardın.
لقد أنقذت الطاقم

tayfayı korumak için yalan söyledin.
لقد كذبت لتحمي الطاقم.

Bütün tayfayı tanırım.
أنا أعرف كل الطاقم

Dion tayfayı 8 yıl boyunca yönetti. Ve haklıydı.
(ديون) قام بإدراة الطاقم لمدة ثمانية أعوام وقد كان على حق