"tecavüzcüyü" - Translation from Turkish to Arabic

    • المغتصب
        
    • مغتصب
        
    Tek yapmam gereken o 10 yaşındaki tecavüzcüyü bulup öldürmek. Open Subtitles كل ما علي فعله هو أن أجد المغتصب ذو العشر سنوات و أقتله
    -Derin rahatsızlığı olan seri tecavüzcüyü benzettim. Open Subtitles أنا تغلب على القرف من من مسلسل المغتصب بانزعاج عميق.
    Öldürdün mü bir tecavüzcüyü? Open Subtitles قتلت ذلك المغتصب؟ المغتصب المزعوم؟ هل قمت بفعل ذلك؟
    O tecavüzcüyü iki kez gebertin! Open Subtitles هيا إقتلوا مغتصب وقاتل الفتيات هذا مرتين.
    -Evet, 97 yılında Grissom'la, bir tecavüzcüyü sorgularken kullandık. Open Subtitles نعم,في عام 1997 استخدمنا واحدة لاستجواب مغتصب
    Güruh, bir tecavüzcüyü linç etmek istemiş. Open Subtitles سمع الحشد بأن المطلوب كان مغتصب محلي وكانوا يستعدون لإعدامه من دون محاكمة
    Gab'in annesinin seni o tecavüzcüyü öldürmeye gönderip göndermediğini merak ediyorum. Open Subtitles كنت أتسائل إن كانت والدة غاب أرسلتك لقتل ذلك المغتصب
    tecavüzcüyü kızarttım. Ateşin içine attım. Open Subtitles أحرقت المغتصب حرقا و سُخت متجاوزة حائط ملتهب
    Bıçağını aldı ve tecavüzcüyü bulamaya gitti. Open Subtitles يأخذ السكين ويذهب للبحث عن المغتصب.
    NYPD, bu tecavüzcüyü yakalamak için uzun süre uğraştı. Open Subtitles والمتصل كان رجلاَ قضت شرطة " نيويورك " الكثير من الوقت تبحث عن هذا المغتصب
    Yerel gazeteyi arayarak yardım istedi, bir araştırmacı gazetecinin ilgisini çekmişti. Gazeteci gerçek tecavüzcüyü buldu. Suçunu itiraf eden adamın o civarda daha önce 50 tecavüz davasına karıştığı düşünülüyordu. Hakime bu bilgi verildiğinde, hakim Titus'u serbest bıraktı. TED اتصل تايتس بالصحيفه المحليه و شد إهتمام صحفي تحري و ذالك الصحفي وجد المغتصب الحقيقي و في النهاية إعترف ذالك الرجل على جريمته رجلا يعتقد انه إغتصب 50 فتاة في تلك المنطقه و عندما اعطية المعلومات للقاضي اطلق صراح تايتس
    tecavüzcüyü yakaladık. Open Subtitles وقبضنا على المغتصب
    Bedenindeki kişiyi... tecavüzcüyü. Open Subtitles ذلك المغتصب الذي بداخلك
    Meredith, başhekimi ara ve tecavüzcüyü bulduğumuzu söyle. Open Subtitles ميريدث) , إتصلي بالرئيس و إعلميه أن لدينا المغتصب)
    Sayın Vali ayrıca anayasada silah bulundurma hakkı olduğu için bu sayede ailesini koruyup, bir tecavüzcüyü karısına daha fazla zarar vermeden durdurabildiği için de minnettar. Open Subtitles للحرية التي يضمنها الدستور في حق اقتناء السلاح، حق حماية عائلته ومواجهة مغتصب
    Pornobıyık adındaki uyuşturucu satıcılığı yapan bir tecavüzcüyü yetiştiren kadının çocuğumuzu evlat edindiği kısım hariç. Open Subtitles غير الجزء الذي ينص بأن المرأة التي ربت تاجر مخدرات مغتصب يلقب بالشارب الإباحي ستربي طفلنا
    "Biz katili yakalamaya çalışırken siz neden bir tecavüzcüyü arıyorsunuz?" Open Subtitles "لم البحث عن مغتصب ونحن نحاول الامساك بقاتل؟"
    - Ne? - Bir tecavüzcüyü komaya soktuğunu söylemişti ama ona inanmamıştım. Open Subtitles قال أنه ضرب مغتصب لكنني لم أصدقه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more