| Hayır tatlım. Benim adım Eddy Teddy. Ben büyük bebek alacağım. | Open Subtitles | لا يا عزيزتى , أنا إيدى تيدى سيكون عندى أطفال دببه |
| Teddy kanalda çalışırken gözü başka bir şey görmez. | Open Subtitles | ، عندما يعمل تيدى فى القناة . لا يمكنه التفكير بشئ آخر |
| Artık yatsan iyi olacak Teddy. | Open Subtitles | أعتقد ، ربما من الأفضل أن تذهب . للنوم يا تيدى |
| General Dolores'i takdim etmeme izin verin Bay Teddy Sanchez. | Open Subtitles | اسمح لي ان اقدم لك الجنرال دولوريس سيد تيدي سانشيز |
| Sanırım, bu Teddy'i davet ettiğim son gezi, değil mi? | Open Subtitles | حسنا اظن ان هذه اخر مرة سأدعو تيد الي رحله صحيح |
| Teddy Denver'da yaşıyor, fakat iş sebebiyle Los Angeles'a sıkça geliyor. | Open Subtitles | يعيش (تيدّي) بمدينة (دينفر) ولكن لديه الكثير من الأعمال هنا بـ(لوس أنجلوس) |
| Bence Teddy, Bay Hoskins'i hemen aşağı götürsün. | Open Subtitles | أظن أن الأفضل أن يأخذ تيدى . السيد هوسكنز للأسفل على الفور |
| Evet, Teddy borazan çalıyor, ama bu yüzden birini içeri kapatamam. | Open Subtitles | ، أعرف أن تيدى مجنون . لكن لا أستطيع أن أحاكمه على ذلك |
| Hayır hayatım. İş sadece Teddy'yle bitmiyor. | Open Subtitles | . لا يا عزيزتى . الأمر يعود لما قبل تيدى |
| Bazı kâğıtları imzalatmam gerekiyordu. Teddy nerede? | Open Subtitles | . كنت أوقع بعض الأوراق هل تيدى بالغرفة ؟ |
| Teddy'nin mutlu olması için onunla şahsen ilgilenecek misiniz? | Open Subtitles | . سوف ترى بنفسك أن تيدى سعيد فى هابى ديل |
| Teddy kilerde gömülü 13 ceset olduğunu söyleyip duruyor. | Open Subtitles | تيدى يواصل إخبارنا بأنه توجد 13 جثة . مدفونة فى القبو |
| Teddy kendi razı oldu. Onlar da olmaz mı? | Open Subtitles | . تيدى أقر بالموافقة على ذلك ألا يمكنهم ذلك ؟ |
| Eğer Teddy'yle gideceksek imzalarız. | Open Subtitles | . إذا كنا سنذهب مع تيدى ، سنوقع على الأوراق |
| Saçının bir tek kılına dokunursanız Teddy Roosvelt'e ve Amerikan hükümetine hesap verirsiniz... | Open Subtitles | كلا , المس شعرة واحدة من رأسه و ستلقى جزاءك من تيدى روزفلت و حكومة الولايات المتحدة |
| Evet kırp, kırp, kırp. Kardeşim Teddy'nin çok hoş saçı var. | Open Subtitles | ثم يترك الشعر يتدلى و يقص يقص يقص يقص كان لأخى تيدى شعر رائع |
| Ona sıkı bir servis at. Ace yap. Teddy, haydi! | Open Subtitles | اعطيه ضربه جامده , اعطيه الشديده تيدى , هلم |
| Bir keresinde Teddy'nin kulağını sobaya yapıştırmış, az kalsın yakıyormuş. | Open Subtitles | في إحدى المرات وضع أذن تيدي فوق الموقد وأحرقها تقريباً |
| Teddy, bu herif benimle uğraşıyor ve ifrit oluyorum! | Open Subtitles | "هذا الرجل يخدعني يا "تيد لقد سئمت من ذلك |
| "Teddy Leopold. " Böyle birini tanıyor muyuz? | Open Subtitles | (تيدّي ليوبولد) أنعرف أحداً باسم (تيدّي ليوبولد)؟ |
| Nereye gidiyoruz, Teddy? | Open Subtitles | مهلاً ياتيدي, إلى أين نحنُ ذاهبين؟ |
| Çok isterdim Nani ama Teddy'i işe aldım ve-- | Open Subtitles | كنت أود يا ناني لكني استأجرت تدي لتوي وبنهاية موسم السياح |
| Teddy'le birbirimizi ne kadar tanıdığımızı saklamak için ben uydurdum. | Open Subtitles | لقد أختلقت كل هذا لأُخفي كيف إلتقيت بتيدي حقاً |
| O zamanlar bilinmiyor olsa da, bugün o karikatüre baktığınızda o hayvanı hemen tanırsınız: Bu bir oyuncak ayı (Teddy bear). | TED | ما كانت لتبدو مألوفة في ذاك الوقت لكن اذا نظرت الى الرسم الكارتوني الآن، كنت ستتعرف الى الحيوان مباشرةً انه دب التيدي. وهكذا ولد دب التيدي. |
| Teddy'ye iyi bakacaksınız, değil mi? | Open Subtitles | سيد ويزرسبون ، سوف تعتنى جيداً بتيدى أليس كذلك ؟ |
| Belki de Teddy Winters Minik Yıldız'dır. | Open Subtitles | ربما (تادي وينترس) هو مالك "النجمة الصغيرة ؟ |