"tedirgin" - Translation from Turkish to Arabic

    • متوترة
        
    • متوتراً
        
    • متوتر
        
    • مضطرب
        
    • أتوتر
        
    • التوتر
        
    • متوترا
        
    • عصبية
        
    • عصبيين
        
    • مضطربة
        
    • أعصابي
        
    • العصبي
        
    • يقلق
        
    • متوتّرة
        
    • قلقه
        
    Bilmelisiniz ki, son birkaç gündür konuşmama hazırlanırken ne söyleyeceğim konusunda ve gördüğünüz bu büyüleyici insanların hepsiyle aynı sahnede olmamdan ötürü iyice tedirgin olmaya başlamıştım. TED إذن، على مدى اليومين الماضيين وبينما كنت أعد خطابي، أصبحت متوترة أكثر وأكثر بشأن ما سأقوله وبشأن الوقوف على نفس المسرح مع كل هؤلاء الأشخاص المذهلين.
    Adam bu harita bende diye çok tedirgin oldu. Open Subtitles الرجل كان متوتراً حقاً بشأن أن هذه الخريطة بحوذتي
    Başlama yerine çok tedirgin bir şekilde gidip beceriksizce birkaç atış alıştırması yapacaktım. Open Subtitles سأذهب الى نقطة اللعب و أنا متوتر و اقوم ببضع ضربات تدريبية خرقاء
    Neden o kadar tedirgin olduğunu anlamamıştım. Anlatabildim mi? Open Subtitles لا أعلم لماذا هو كأنه مضطرب, أتعلمون ما أقصد؟
    Beni içkileri hazırlarken izlemesi çok tedirgin ediyordu. Open Subtitles يشاهدني بينما أعد المشروبات وهذا جعلني أتوتر كان يحدق بي وكأني كنت أرسم
    Oh, iyi, o zaman biraz fazla sonra tedirgin hissediyor olmalıdır. Piper, neden kendinizi suçluyorsunuz? Open Subtitles حسناً ، إذن لابد أن تكونى شاعرة بالقليل من التوتر أيضاً
    Hayatınız boyunca yapsanız bile sizi biraz tedirgin görüyoruz. Open Subtitles دائما اجد نفسي اصبح متوترا حتي لو كنت تفعلها طيلة حياتك اليس كذلك؟
    Eve geldiğin için nasıl tedirgin olabileceğini biliyorum. Open Subtitles أنا أعرف كم أنتِ متوترة لأنكِ رجعتِ إلى الوطن
    Beni tedirgin etti ama kumandan sorun olmayacağına dair güven verdi. Open Subtitles و هذا ما جعلني متوترة و لكن بعد فترة أوضح لي أنه لن تكون هناك مشكلة
    İşe döndüğün ve umutların boşa çıktığı için tedirgin olman normal. Open Subtitles لا بأس أن تكوني متوترة بشأن , العودة لى العمل , بشأن الرسوب
    Kendinden fazla emin görünme. Fazla tedirgin de görünme. Open Subtitles لا تبدو واثقاً كثيراً أو متوتراً كثيراً ايضاً
    Tamam. Ona kızma, birinden hoşlandığında hep tedirgin olur. Open Subtitles لا تغضبي منه، أنه يصبح متوتراً في كل مرة يعجب بأحد.
    Ve açıkçası, tecrübesizliğin beni biraz tedirgin ediyor. Open Subtitles و بصراحة أنا متوتر قليلاً بالنظر الى قلة خبرتك
    Bazen çok tedirgin oluyorum, çünkü Kaliforniya'da yaşıyoruz. Open Subtitles لا, أنا لست لعبة أنا فقط أحيانا متوتر بسبب العيش في كاليفورنيا
    Olacaklar hakkında tedirgin oldum ve asabileştim. Open Subtitles ما الذى سينفجر اليوم ؟ كنت مضطرب وقلق
    tedirgin olduğumda uygunsuz cinsel temaslarda bulunuyorum. Open Subtitles عندما أتوتر ، أقو بلمسات على أعضاء حساسة
    Onu tedirgin ediyorsun. Beni de tedirgin ediyorsun. Open Subtitles انت تسبب له التوتر بحق الجحيم,انت تسبب التوتر لى ايضا
    Hazır mısınız? Biraz tedirgin görünüyorsunuz. TED هل أنت جاهز؟ تبدو متوترا قليلا
    Gitme, Rosamund, tedirgin mi ettim seni? Open Subtitles لاتذهبى يا روزموند, الا اذا كنت انا اجعلك عصبية ؟
    Ben kızarsam da bazen insanlar tedirgin olur. Open Subtitles وعندما أكون منزعجاً يصبح بعض الناس عصبيين
    Ancak kamera önünde pek tedirgin olur ve ellerini ne yapacağını hiç bilemezdi. Open Subtitles لكن طلته على الشاشة كانت مضطربة و لم يعلم مطلقا ماذا يفعل بيديه
    Japonlara mal satmak beni tedirgin ediyor. Sam... Open Subtitles صفقات البيع مع هؤلاء اليابانيين توتر أعصابي.
    O tedirgin ve gözlüklü gençle birbirinize aşık olduğunuzu biliyorum. Open Subtitles بما أنك واقعة في حب ذلك الزميل العصبي الصغير صاحب النظارات
    En tedirgin edicisiyse Suriyeli mülteci çocukların, yalnızca %20'si, Lübnan'da eğitim görüyor. TED وأكثر ما يقلق هو أن عشرين بالمئة فقط من اللاجئين السوريين الأطفال يرتادون المدارس في لبنان.
    Çünkü nerede olduğunu bilmediğim zaman tedirgin oluyorum. Open Subtitles لأنني أصبح متوتّرة عندما لا أعرف مكانكَ
    Bir de burada rahatsız olacaklar diye tedirgin oluyordun. Open Subtitles لتفكري، أنت قلقه انهم لن يكونوا مرتاحين هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more