"tehdit ediyorlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • يهددون
        
    • يهدد
        
    • هددوا
        
    • تهدّد
        
    • يُهدّدونَ
        
    • يهددوني
        
    • ويهددون
        
    • وتهدد
        
    • يهدّدون
        
    Maalesef, dostumun bir seçeneği yok. Onu öldürmekle tehdit ediyorlar. Open Subtitles لسوء الحظ لا أعتقد أن صديقي لديه إختيار يهددون بقتله
    Röportaj için burada olmayan ajanlar için izin almakla tehdit ediyorlar. Open Subtitles إنَّهم يهددون بإصدار مذكرات إحضار لأيِّ عميلٍ ليس هنا لإجراء المقابلة
    Bir rehineyi öldürdüler ve pilotla yakıt gelmezse diğerlerini de öldürmekle tehdit ediyorlar. Open Subtitles لقد قتلوا احدى الرهائن و يهددون بقتل الأخرون الا لو تم تزويدهم بالوقود و طيار فى غضون ساعة
    Çiçeklerin arkasındalar, ama hala bizi tehdit ediyorlar. Open Subtitles خلف هذه الزهور لايزال هنالك وجه رجلاً يهدد إستقرارنا
    Rus isyancılar ülkemizi bombayla tehdit ediyorlar. Open Subtitles الثوار الرووس قد هددوا بإطلاق الصواريخ على وطننا
    "Ya şeker, ya şaka." İstemiyorlar. tehdit ediyorlar. Open Subtitles الإحتيال أو التفاوض، أنت لم تطلب أنت تهدّد
    Ayrıca kiramı vermeyi geciktirdin. Beni evden atmakla tehdit ediyorlar. Open Subtitles أيضاً، أنت حقاً متأخر عن الإيجار وهم يُهدّدونَ بطَرْدي،
    Şimdi de, eğer ortaya çıkmazsam beni dava etmekle tehdit ediyorlar. Open Subtitles اما الآن يهددوني بالمقاضاه اذا لم اقدم العرض
    Bir tutsak alıyorlar ve ticaret anlaşması yapmak için idam etmekle tehdit ediyorlar. Open Subtitles يتخذون أسيرًا ويهددون بقتله لتحفيز المفاوضات التجارية
    Tüm bu isyanı ülke çapında bir iç savaşa çevirmekle tehdit ediyorlar. Open Subtitles وتهدد بتحويل الأمر برمته إلى حرب أهلية
    Müzeye sanat eseri girmesine izin vermemekle tehdit ediyorlar. Open Subtitles إنهم يهددون بعدم سماحهم للإعمال الفنية بالدخول للمتحف
    Bu insanlarla yatağa girdin, ve şimdi de gazı Amerikan vatandaşları üzerinde kullanmakla tehdit ediyorlar. Open Subtitles هؤلاء الناس، وهم الان يهددون باستخدام هذا الغاز ضد المواطنين الأمريكيين
    Ve eğer onu çinlilerden geri alamazsak bizi, askeri harekat ile tehdit ediyorlar. Open Subtitles وهم يهددون بإتخاذ تحركات عسكرية ضدنا اذا لم نستعيدها من الصينيين
    Sayısı bilinmeyen teröristler bir numaralı kuleyi ele geçirdiler ve rehineleri öldürmekle tehdit ediyorlar. Open Subtitles عدد غير معروف وقد اتخذت على مدى عدد الإرهابيين برج واحد ، وانهم يهددون بقتل الرهائن.
    Bir yöntemleri var. tehdit ediyorlar, ama ödüllendiriyorlar da. Open Subtitles حسناً , لديهم طريقتهم يهددون ولكنهم ايضاً يكافؤن
    Seni bu işe karıştırdığım için özür dilerim ama beni ve ailemi sınır dışı etmekle tehdit ediyorlar. Open Subtitles آسفة جداً لتوريطك في هذا. لكنهم يهددون بترحيلي..
    Telas yaptım, ama suclamayla tehdit ediyorlar, yani istedikleri bir sey var, Open Subtitles لقد كنتُ قلِقًا، لكنهم يهددون بالإتِهام، مما يعني بأنهم يريدونَ شيئًا،
    Yıkmakla tehdit ediyorlar. Sahibinin orayı çekip çevirecek parası yok. Open Subtitles يهددون بإزالتها، فالمالك لا يتحمل كلفة الاحتفاظ بها.
    Bir şeyler gevelemem gerekiyordu. Menajerler onu filmden çekmekle tehdit ediyorlar. Open Subtitles مديرها يهدد بسحبها من التصوير
    Söz konusu çocuğun ailesi sizi dava açmakla tehdit ediyorlar. Open Subtitles أهل الولد عند سؤالهُم هددوا بمُقاضاتكَ أنتَ شخصياً
    Bu karteller özgürlüğümüzü tehdit ediyorlar. Open Subtitles نفس الإحتكارات التي تهدّد حرّيتنا...
    Bizi tehdit ediyorlar Open Subtitles إنهم يُهدّدونَ
    Şimdi de, eğer ortaya çıkmazsam beni dava etmekle tehdit ediyorlar. Open Subtitles اما الآن يهددوني بالمقاضاه اذا لم اقدم العرض
    Çok fazla takipçileri var ve abonelikten çıkmakla tehdit ediyorlar. Open Subtitles لديه الكثير من المتابعين ويهددون بترك موقعي
    Değerlerimizi tehdit ediyorlar ve kurumlarımızda daha ucuza satılıyorlar. Open Subtitles وتهدد قيمنا وتفسد مُوسساتنا.
    Ve beni tehdit ediyorlar ki babam Lloyd'a istediğini versin. Open Subtitles وهم يهدّدون بإلصاق التهمة بي مالم يعطي أبي ما يريده لويد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more