"tehdit unsuru" - Translation from Turkish to Arabic

    • تهديداً
        
    • يجوب الأرجاء
        
    • دام يجوب
        
    Oradaki kuvvetlerle çok az bir tehdit unsuru oluşturuyorduk. Open Subtitles لقد كنا نشكل تهديداً ضئيلاً بوجودنا هناك
    Çünkü senin bir çeşit tehdit unsuru olduğunu düşünüyorlar. Ben--Ben şu an açıklayamam, sadece güven bana. Open Subtitles إنهم يعتقدون أنك تشكلين تهديداً لا أستطيع أن أشرح الأمر
    Ve bu secimleri, halka karsi bir tehdit unsuru olusturmaktadir. Open Subtitles هذا القرار يجعلهم تهديداً للمجتمع ثانيةً
    O adam bir yalancı, toplum için bir tehdit unsuru ve o elini kolunu sallayarak aramızda saklandığı sürece kimse güvende değil. Open Subtitles ذلك الرجل كاذب, ومجنون, وما دام يجوب الأرجاء طليقاً, ويختبئ بيننا, لن يكون أحد آمناً.
    Ve bu seçimleri, halka karşı bir tehdit unsuru oluşturmaktadır. Open Subtitles هذا القرار يجعلهم تهديداً للمجتمع ثانيةً
    Bir keresinde polis beni sorgu için alıp götürmüştü ancak daha sonra kimse için bir tehdit unsuru oluşturmadığım için serbest bıraktılar özellikle de kendime karşı tehdit içermediğim için. Open Subtitles أخذتني الشرطة ذات مرة للإستجواب ولكن أطلقوا سراحي عندما قرروا أني لا أشكّل تهديداً إلى أي أحد غير نفسي
    Gemiyle geldiğinizi ve Tauri'nin bir tehdit unsuru olduğunu biliyor. Open Subtitles يعلم بمجيئكم بالمركبة ويعلم بأن (التوري) تشكل تهديداً
    Ama o hâlâ bir tehdit unsuru. Open Subtitles ولكنها لازالت تشكل تهديداً
    O adam bir yalancı, toplum için bir tehdit unsuru ve o elini kolunu sallayarak aramızda saklandığı sürece kimse güvende değil. Open Subtitles ذلك الرجل كاذب, ومجنون, وما دام يجوب الأرجاء طليقاً, ويختبئ بيننا, لن يكون أحد آمناً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more