Ve şu an sürekli bir korku, Tehlike ve telaş içindeyim. Sanırım ödeştik. | Open Subtitles | مما يبقيني في حالة مستمرة من الذعر الخطر و التوتر، لذا فنحن متعادلان |
Kendini çöl, Tehlike ve kafeterya karışımı olarak tanımlıyor. | Open Subtitles | إنها تعرِّف نفسها بأنها مزيج من الرغبة و الخطر و كافتيريا |
Kendini çöl, Tehlike ve kafeterya karışımı olarak tanımlıyor. | Open Subtitles | إنها تعرِّف نفسها بأنها مزيج من الرغبة و الخطر و كافتيريا |
Tehlike ve tereddüt arasındaki bir yarışta yaşam ve ölüm arasındaki fark özgüvene dayanır. | Open Subtitles | في السباق بين الخطر و التردد الفرق بين الحياة والموت يحدده الثقة |
Adı da Tehlike ve Mükemmelin Kaslı Kabilesi olacak. | Open Subtitles | انها ستعمل على أن يسمى عضل قبيلة من الخطر والتميز. |
400 blokluk meydan boyunca Tehlike ve yıkım... | Open Subtitles | أربعمائة مربع من الخطر و الدمار و الموت |
400 blokluk meydan boyunca Tehlike ve yıkım... | Open Subtitles | أربعمائة مربع من الخطر و الدمار و الموت |
Tehlike ve belirsizlikte ne var ki beni bu kadar-- | Open Subtitles | أي شيء عن الخطر و المجهول يشعرني |
Tehlike ve risk adına ne varsa biz onların hepsini hesapladık | Open Subtitles | إن الخطر و المجازفة هي الواقع الذي نقوم به يا (هيلي) إنه محسوب |
Adı da Tehlike ve Mükemmelin Kaslı Kabilesi olacak. | Open Subtitles | انها ستعمل على أن يسمى عضل قبيلة من الخطر والتميز. |