"tek şüpheli" - Translation from Turkish to Arabic

    • المشتبه به الوحيد
        
    • المشتبه الوحيد
        
    • مشتبه به واحد
        
    • المتهم الوحيد
        
    Ama ne olduğunu söyleyemedim yoksa tek şüpheli olarak parmaklıkların arasında kalacaktım. Open Subtitles لأنني سأعود إلى السجن بسبب أنني المشتبه به الوحيد
    Sadece çocukları öldürseydi o zaman tek şüpheli o olacaktı. Open Subtitles لو أن الأطفال لوحدهم قتلوا لكان المشتبه به الوحيد
    Eğer sadece çocukları öldürseydi o zaman tek şüpheli o olacaktı. Open Subtitles لو أن الأطفال لوحدهم قتلوا لكان المشتبه به الوحيد
    Tertemiz sabıkası olan tek şüpheli. Open Subtitles المشتبه الوحيد لدى وملفه يوحى بأنه مستقيم تماما
    Ailenin kayboluşundaki tek şüpheli kendi oğullarıymış. Open Subtitles كان الابن هو المشتبه الوحيد في قضية اختفائهم
    Hayaleti dışarıda bırakırsak, geriye tek şüpheli kalıyor. Open Subtitles إن تجاهل المرء الشبح سيكون هناك مشتبه به واحد
    Günün birinde onun tek şüpheli olacağı beni daima rahatsız etti. Open Subtitles وازعجت لي دائما أن كان المتهم الوحيد من يوم واحد.
    Kurbanlarla bire bir teması olan elimizdeki tek şüpheli o. Open Subtitles حسناً، إنّه المشتبه به الوحيد الذي لدينا الذي له صلة مباشرة بضحيّتينا
    Demek istediğim elimizdeki tek şüpheli oysa başka birini aramaya başlamalıyız. Open Subtitles أنا ببساطة أقول، أنّه لو كان المشتبه به الوحيد لدينا، فعلينا العثور على آخر
    Bana öyle görünüyor ki şu halde General Forbes elimizdeki tek şüpheli. Open Subtitles يبدو أن الجنرال "فوربس" هو المشتبه به الوحيد
    Bu kan gölünde tek şüpheli olsaydın korku tarafında olur muydun? Open Subtitles - ماذا؟ أذا كنت المشتبه به الوحيد فى حمام دم لا شعورى هلى كنت ستقف فى قسم الرعب؟
    Polis hala tek şüpheli olan Leo Handler'ı arıyor. Open Subtitles والشرطة ما زالت تبحث عن (ليو هاندلر). المشتبه به الوحيد في قتل (جورويتز)
    Ama istatiksel olarak, geçerli tek şüpheli o. Open Subtitles هو المشتبه به الوحيد الموجود
    tek şüpheli Tom Dempsey'miş ama hiç yeterli kanıt bulunamamış. Open Subtitles المشتبه به الوحيد كان (توم ديمبسي). ولكن لمْ تكن هناك أدلة كافية للإعتقال.
    tek şüpheli, o zamanlar 31 yaşında olan Johan Carsten'mış. Open Subtitles المشتبه به الوحيد هو (يوهان كارستن), بسن 31 فى ذلك الوقت
    Ellerindeki tek şüpheli o. Ellerinde deliller var. Open Subtitles إنه المشتبه الوحيد لديهم و بالدلائل ضده
    Yani Tim Wagner başarısız olduğunu biliyordu öneririm Öne çıkıyor ve oldu tek şüpheli bunu. Open Subtitles هذا يقترح بأنهم علموا " أن " تيم سيفشل في الحضور وهو المشتبه الوحيد بفعل ذلك
    Çalışma yayınlanmadığına göre, tek şüpheli Kang. Open Subtitles إذا العمل لم يصدر، إذن (كانغ) هي المشتبه الوحيد به.
    Hayaleti dışarıda bırakırsak, geriye tek şüpheli kalıyor. Open Subtitles إن تجاهل المرء الشبح سيكون هناك مشتبه به واحد
    Keith Milner, Tommy Lewis'in ortadan kayboluşundaki tek şüpheli çocuğun yaklaşık yirmi yıl önce bugün ortadan kaybolduğu yerden bir blok ötedeki parkta ölü bulunuyor. Open Subtitles LINDSAY: كيث ميلنر، المتهم الوحيد في قضية اختفاء تومي لويس،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more