Ben de mutluluk için yapılması gereken tek şeyi yaptım. | Open Subtitles | لذلك أنا فعلت الشيء الوحيد حينما كان سيتحقق |
O an aklıma gelen tek şeyi yaptım ben de. | Open Subtitles | لذا فعلت الشيء الوحيد الذي كان باستطاعتي فعله |
Yapabileceğim tek şeyi yaptım. | Open Subtitles | فعلت الشيء الوحيد أن أتمكن من القيام به. |
5 saatlik yeni kariyerimde, nasıl yapıldığını bildiğim tek şeyi yaptım. | TED | خلال خمس ساعات في مسيرتي الجديدة، قمت بالشيء الوحيد الذي كنت أعرف طريقة إنجازه. |
Böylece kimsenin beklemediği tek şeyi yaptım: Yalan söyledim. | Open Subtitles | لذا قمت بالشيء الوحيد الذي لن يتوقعه أحد. |
Böylece yedi yaşındaki küçük, ümitsiz aklımın bu trajediyi önlemek için düşünebildiği tek şeyi yaptım. | TED | ففعلت الشيء الوحيد والذي يمكن أن يفكر فيه عقل طفل في السابعة لكي يتجنب هذه المأساة |
Yapmayacağıma yemin ettiğim tek şeyi yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت الشيء الوحيد الذي أقسمت على عدم فعله |
Bu sebepten, seni koruyabilmek için yapabileceğim tek şeyi yaptım. | Open Subtitles | لذلك، فعلت الشيء الوحيد الذي كنت أفكر فيه لحمايتك. |
Ben de aklı ma gelen tek şeyi yaptım. | Open Subtitles | هكذا فعلت الشيء الوحيد كنت أفكر فيه. |
O yüzden aklıma gelen tek şeyi yaptım. | Open Subtitles | هكذا فعلت الشيء الوحيد ويمكنني أن أعتقد |
Ben de elimden gelen tek şeyi yaptım. | Open Subtitles | وقد فعلت الشيء الوحيد الذي يمكنني |
O seni seçti. Ve ben de bildiğim tek şeyi yaptım. | Open Subtitles | ولذا فعلت الشيء الوحيد الذي أبرع فيه. |
Kardeşimin bana yaptığı şeyi öğrendiğimde iyi bir insanın yapabileceği tek şeyi yaptım. | Open Subtitles | "حين تبينت حقيقة ما فعلته أختي لأجلي" "فعلت الشيء الوحيد الذي بوسع إنسان محترم فعله" |
Üniversiteden sonra New York'a taşındığımda ve depresyon beni vurduğunda o zamanlar aklıma gelen tek şeyi yaptım. | TED | ولذلك حين انتقلت إلى مدينة نيويورك بعد الجامعة وبعد أن شعرت وكأنني تلقيت لكمة على وجهي بسبب الإحباط قمت بالشيء الوحيد الذي استطعت التفكير فيه ذلك الوقت |
Bir gün uyandığımda, son teslim tarihine üç gün kalmıştı ve ben hâlâ tek bir kelime yazmamıştım. Ben de yapabileceğim tek şeyi yaptım. Tek gece değil, tam iki gece sabahlayarak 72 saatte 90 sayfa yazdım. İnsanların iki gece üst üste sabahlamaması gerek aslında. Kampüsü koşarak geçip ağır çekimde içeri dalarak tam son anda tezimi teslim ettim. | TED | و في أحد الأيام استيقظت ، و لم يبق إلا ثلاثة أيام على التسليم ! ! و لم أكتب أي كلمة حتى الآن ، ففعلت الشيء الوحيد الذي يمكنني فعله ، كتبت 90 صفحة في 72 ساعة ، وواصلت يومين كاملين بدون نوم .. و لا يجب على البشر السهر يومين بدون نوم ، هرعت جريًا إلى الجامعة ، بالحركة البطيئة سلمت الورقة على الموعد المحدد بالضبط ! |