"tek amacı" - Translation from Turkish to Arabic

    • هدف واحد
        
    • هدفها الوحيد
        
    • هدفه الوحيد
        
    • السبب الوحيد
        
    • فقط غاية
        
    • الهدف من
        
    • هدفه الأوحد هو
        
    • الغرض كله
        
    kötü bir büyücü ya da cadının, tek amacı vardır, iyi cadıları öldürüp güçlerini ele geçirmek. Open Subtitles السحرة الأشرار, أو المشعوذين لديهم هدف واحد أن يقتلون الساحرات الطيبات, ويستولون على قواهم
    Bu en ince ayrıntısına kadar planlanmış bir suç ve sadece bir tek amacı var. Open Subtitles أترون, انها الجريمة التى تم التخطيط لها منذ وقت طويل حتى أدق التفاصيل ,وذلك لهدف واحد, هدف واحد فقط
    Güvenli, oldukça gizli olan, tek amacı zapt edilemeyenler dediklerimizi zapt etmek olan bir tesis. Open Subtitles إنها منطقة آمنة وسرية جداً هدفها الوحيد هو إحتواء ما لا يمكن إحتوائه
    tek amacı kurs rekorunu kırmak olan, aptalca olmayan bir dedektifi. Open Subtitles المحقق الذي لامعنى له الذي هو هدفه الوحيد بأن يكسر الرقم
    Bakteri içine bir virüs klonlamanın tek amacı onları canlı bir şeyin içine enjekte etmektir. Open Subtitles السبب الوحيد الذى يجعلك تستنسخ فيروس بدلا من بكتيريا هو لكى تحقنه فى شئ ما حى
    Çünkü ne de olsa açığın tek amacı, varlığının tek sebebi yanlışı doğruya çevirebilmek için sana yardım eden düzeltilmesi gereken bir hata olmasıdır. Open Subtitles لأنه في النهاية، الخطأ هو فقط غاية لأنه السبب الوحيد لبقائك ،هو أنك تكون خطأ يحتاج للإصلاح
    Yasa tasarısının tek amacı bu, Peter. Open Subtitles دعمهم هو كل الهدف من هذا القانون، بيتر
    Çoğu parazitin tek amacı vardır. Konağa saldırıp zayıflatmak. Open Subtitles معظم الطفيليات لديها هدف واحد مهاجمة و إضعاف مضيفها
    İnsanoğlunun, onu maruz bıraktığı en zor durumlarda bile ağır ateş altında bile tek amacı vardı hedefini öldürmek. Open Subtitles ذلك الرجل عمل تحت أسوء الظروف التى عرفها تاريخ البشرية تحت كل أنوع إطلاق النار الكثيف مع هدف واحد قتل الهدف
    Hayatının tek amacı vardı; Open Subtitles كَانَ عِنْدَهُ هدف واحد في الحياةِ:
    Hepimiz, tek amacı hayatta kalmak olan bir grup insanız. Open Subtitles نحن مجرد عصبة من الناس عندنا هدف واحد
    Hepimiz, tek amacı hayatta kalmak olan bir grup insanız. Open Subtitles نحن مجرد عصبة من الناس عندنا هدف واحد
    Hayattaki tek amacı bir erkekle evlenmek olan bir kızın olmadığı için çok üzgünüm. Open Subtitles يؤسفني أنكَ لا تملك ابنة هدفها الوحيد في الحياة هو الارتباط برجل.
    Güvenli, oldukça gizli olan, tek amacı zapt edilemeyenler dediklerimizi zapt etmek olan bir tesis. Open Subtitles إنها منطقة آمنة وسرية جداً هدفها الوحيد هو إحتواء ما لا يمكن إحتوائه
    Klein Utterson seni takip etmek için var oldu. Varlığının tek amacı sensin. Open Subtitles لقدتأسسمعهد"كيلينويترسون" لمُلاحقتكَ ؛ فأنتَ هدفها الوحيد
    Yuvarlak bir vücudu, iki kolu ve çok uzun, kafa benzeri anteni var, tek amacı ise dikkati kendine doğru çekmek. TED لديه جسم مكور، ذراعان، و هوائي كالرأس، طويل جداً، و هدفه الوحيد هو جذب الانتباه لنفسه.
    Hayatındaki tek amacı, sözüm ona dünyadaki tek Londra ayaklı rehberi olmakmış. Open Subtitles كان واضحا ان هدفه الوحيد فى الحياة. ان يكون المرشد السائر الوحيد فى لندن
    Yani onu öldürmesinin tek amacı silahını alıp uçağı kaçırmak olabilir ki, bunu da yapmıyor. Open Subtitles أعني , السبب الوحيد لقتل ضابط جوي و أخذ سلاحه , هي من أجل اختطاف الطائرة و لم يحصل ذلك
    Bu saçmalığın tek amacı ananızın yaptığı kurabiyeleri yemek. Open Subtitles السبب الوحيد لمرافقة هذه السيرك جزينة المؤخرة هو لأكل كعك امك
    Çünkü ne de olsa açığın tek amacı, varlığının tek sebebi yanlışı doğruya çevirebilmek için sana yardım eden düzeltilmesi gereken bir hata olmasıdır. Open Subtitles لأنه في النهاية، الخطأ هو فقط غاية لأنه السبب الوحيد لبقائك ،هو أنك تكون خطأ يحتاج للإصلاح
    Onların tek amacı sizi fotokopi odasına getirmekti. Open Subtitles كان الهدف من ذلك جرك حتى غرفه النسخ
    Başka kim nedensiz yere tek amacı Starling City'i daha sağlıklı ve güvenli bir yere getirmek olan son moda bilimsel ve tıbbi teknoloji kurumunu havaya uçursun ki? Open Subtitles "من غيرهم يدمّر هباءً معملًا رائدًا للعلم والتقنيّة الطبيّة..." "والذي هدفه الأوحد هو جعل مدينة (ستارلينج) مكانًا أصحَّ وأأمن؟"
    Şu dedektifin peşinde dolaşmanın tek amacı, yazmana fayda sağlaması sanıyordum. Open Subtitles ظننتُ أنّ الغرض كله من تتبّع المحققة -كان لمساعدتك على الكتابة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more