sonra da seni eğitmesi gerekiyor ki hayatımdaki Tek değişiklik noel için prim çekini yazarken olsun. | Open Subtitles | يُفترض به تدريبك بعناية ليكون التغيير الوحيد في حياتي هو الاسم على شيك علاوة عيد الميلاد |
Burada beklediğim Tek değişiklik büyük değişim. | Open Subtitles | التغيير الوحيد الذي أنتظره هنا هو التغيير الأكبر. |
İstediğim Tek değişiklik karı-koca olmamız. | Open Subtitles | التغيير الوحيد الذّي أريده هو أن نتحوّل إلى زوجٍ وزوجة. |
Yarın, 9:00. Tek değişiklik - o'nu annesi yerine sürücü götürecek. | Open Subtitles | -غدا فى التاسعة صباحا، تغيير واحد فقط السائق سيأخذه بدلاً من أمه |
Yarın, 9:00. Tek değişiklik - o'nu annesi yerine sürücü götürecek. | Open Subtitles | -غدا فى التاسعة صباحا، تغيير واحد فقط السائق سيأخذه بدلاً من أمه |
Tek değişiklik sürücünün araçtan çıkıp hiçbir zarar görmeden kaçışına yaya devam etmesi olur. | Open Subtitles | التغيير الوحيد - الحرف الذين يفترض قاد السيارة ترك السيارة دون أن يصاب بأذى واستمر هروبه سيرا على الأقدام. |
Tek değişiklik bölümün başına getirilmemdi. | Open Subtitles | التغيير الوحيد اني اصبحت الرئيس |
Ayrıca babanla ilişkini düzeltmek dışında hayatında yaptığım Tek değişiklik kendimi tanıtmaktı. | Open Subtitles | فيما عدا استعادة علاقتك بوالدك التغيير الوحيد الآخر الذي أدخلته على حياتك هو... |
Tek değişiklik buydu. | Open Subtitles | التغيير الوحيد كَانَ هذا. |
Tek değişiklik o değil. | Open Subtitles | هذا ليس التغيير الوحيد |
Ama Tek değişiklik bu değildi. | Open Subtitles | لكن هذا لم يكن التغيير الوحيد |